24 Ocak 2025 Cuma

Kastamonu'da Çukurçeşme ve İki Lüleli Çeşme'nin suyu

 KONUKastamonu’nun Halife Sultan ve Topçuzade Mahallesi'nde bulunan Çukurçeşme ve İki Lüleli Çeşme’nin suyunu evlerine akıtmak isteyenlerin engellenmesi için mahalle ahalisinin Kastamonu kadısına ve mütesellimine hüküm yazılması talebi. 29.Z.1120 (11 Mart 1709)

 


METİN :

Devletlü saadetlü sultanım hazretleri sağ olsun,

Kastamonu’da vâki Halife Sultan ve Topçuzade Mahallesi’ ahalilerinin arzuhalleri budur ki;

Zikr olunan Halife Sultan Mahallesi’nde Çukurçeşme’ye ve Topçuzade Mahallesi’nde iki lüleli demekle demekle maruf çeşmelere üç yüz seneden mütecaviz cari olan suda kimsenin alakası olmayıp bizler intifa edip sinin-i mezbureden beri kimesne hakk-ı şurb ve şifa iddia etmiş değil iken ve ber muceb-i defter cari olagelmişken yine medine-i mezbureden bazı kimseler mütegallibeden olup mütemevvil olmakla fuzulen zikr olunan çeşmelerin suyun menzillerine icra etmek murad ve bazıları dahi bizim mukaddema menzillerimize gece ile su gelir imiş diye muarazadan hali olmayıp niza etmeleriyle ber muceb-i defter mahallinde şerle görülüp nizaları def olunmak üzere Kastamonu kadısına ve mütesellimine hitaben divandan şerle hükm-i şerif reca olunur ferman sultanımındır.

Bendegân-ı ahali-i mahallegân

 

Mahallinde Şerle Divandan Hüküm Buyruldu

22 Kasım 2024 Cuma

Tosya Çifte Hamam Tevliyet Beratı

 Geçtiğimiz günlerde çıkan yangında zarar gören Tosya Çifte Hamam ile ilgili tevliyet beratı.

KONU: Tosya’da Selahaddin Vakfı’ndan Çifte Hamam Vakfı’nın mütevellilik beratının Sultan II. Mahmut’un 4 Cemaziyelahir 1223/28 Temmuz 1808’de cülusu (tahta çıkışı) nedeniyle yenilenmesi

METİN:

Nişân-ı şerîf-i âlîşân-ı sâmî-mekân-ı sultânî tuğrâ-yı garrâ-yı cihân-sitân-ı hâkânî hükmü oldur ki;

Bin iki yüz yirmi üç senesi Cemâziye’l-âhirinin dördüncü günü taht-ı âlî-baht-ı Osmânî üzere cülûs-ı hümâyûn-ı meymenet-makrûnum vâkî‘ olup umûmen tecdîd-i berevât olunmak fermânım olmağın binâen alâ zâlik Tosya’da vâki‘ Selahaddin Efendi Vakfı’ndan Çifte Hammâm Vakfı’nın ber vech-i hasebî mütevellîsi olan evlâd-ı vâkıfdan Ömer Halîfe ibn-i Ali fevt olup yeri hâlî olmağla erbâb-ı istihkâkdan sulbu kebîr oğlu işbu râfiu tevkî‘-i refî‘i’ş-şân-ı hâkânî es-Seyyid Hüseyin zîde şerefu siyâdetihî mahall ve müstehak olduğun evkâf-ı mezbûrun ehl-i mürtezikaları ala vechi’s-sıhha haber vermeleriyle tevliyet-i merkûme babası mahlûlünden oğlu mezkûra tevcîh ve yedine berât-ı âlîşânım verilmek recâsına Tosya Kadısı mevlânâ es-Seyyid el-Hâc Mehmed zîde fazluhû arz etmekle mûcebince tevcîh olunmak bâbında bin yüz doksan bir senesi Rebî‘u’l-evvelinin dördüncü günü sâdır olan bâ ruûs-ı hümâyûn merkûmun yedine verilen atîk berâtı Dersaâdetime gönderüp tecdîdin recâ etmeğin hakkında mezîd-i inâyet-i pâdişâhânem vücûda getürüp atîk berâtı mûcebince târîh-i mezbûrdan müceddeden bu berât-ı hümâyûnu verdim ve buyurdum ki; mezbûr es-Seyyid Hüseyin zîde şerefu siyâdetihî vurup üslûb-ı sâbık üzere tevliyet-i mezkûra mutasarrıf olup edâ-yı hıdmet eyledikden sonra işbu berât-ı âlîşânıma mugâyir ber vech-i hasebî tevliyeti umûruna taraf-ı âhardan hiç ferd mâni‘ ve müzâhim olmayup dahl u taarruz kılmayalar şöyle bileler alâmet-i şerîfe i‘timâd kılalar.

Tahrîran fi’l-yevmi’s-sâmin ışrîn şehr-i Muharremi’l-harâm sene hamse ve selâsîn ve mieteyn ve elf (28 Muharrem 1235 – 16 Kasım 1819)

Mahrûse-i Kostantınıyye

4 Eylül 2024 Çarşamba

Tosya Tefsiri Mustafa Efendi Tekkesi

KONU: Tosya’da Akşemseddin hulefasından Tefsiri Şeyh Mustafa Efendi Tekkesinin imamet ve hitabet ciheti için vakfedilen arazi ile ilgili emr-i ali

 


METİN:

TUĞRA

Sultan Abdülmecid (1839-1861)

İftihâru’l-eâlî ve’l-eâzim müstecmiu cemî‘i’l-meâlî ve’l-mefâhim el-muhtass bi-mezîd-i inâyeti’l-meliki’d-dâim ricâl-i devlet-i aliyyemden hâlâ tevki‘-i dîvân-ı hümâyûnum olan el-Hâc Ahmed Keşân dâme uluvvuhû tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki;

Kıdvetü’s-sülehâ ve’s-sâlikîn eş-Şeyh Ahmed zîde salâhuhûnun virdiği arzuhal meâlinde Tosya’da vâki‘ Akşemseddin hulefâsından ceddi Tefsîrî es-Seyyid eş-Şeyh Mustafa Efendi Tekyesi postnişini olup kazâ-i mezbûra tâbi‘ Yarımcakaya karyesinde ashâb-ı hayrâtdan Veli Fakîh’in kadîmden câmi‘-i şerifi imâmet ve hitâbet hıdmetlerine meşrûta üç müdlük yeri muahharan tekye-i mezbûre fukarasına taâmiye olarak bâ berât rabt ve tahsis olunmak ve atîk tarih ile ceddi şeyh-i mûmâ ileyh yedine virilen emr-i âlî zâyi‘ olmuş olduğundan zikr olunan mahalli zabt ve tasarrufu içün müceddeden yedine emr-i âlîşânım i‘tâsı husûsunu istid‘â etmiş ve kuyûda lede’l-mürâca‘a evkâf-ı hümâyûnum mülhakâtından medîne-i mezkûre Yeni Mahalle’de Şeyh Mustafa Efendi Tekyesinin ber vech-i meşrûta meşîhat ve câmi‘-i şerîf vakfının vazîfe-i muayyene ile imâmet ve hitâbet cihetleri evlâd-ı vâkıfdan sâhib-i arzuhal mûma ileyhin uhdesinde bulunmuş olmakdan nâşî kuyûd-ı lâzimesi Defterhâne-i Âmiremden ba‘de’l-ihrâc Tosya kazasına tâbi‘ Yarımcakaya nâm karyede Veli Fakîh nâm üç müdlük yeri imam olanlara cihet-i imâmete vakf ettiği defâtir-i atîkada mukayyed ve hâsıl üç yüz altmış akçe yazu ile defter-i evkâfda muharrer kalemiyle tahrîr-i defter olmuş olup bu takdîrce ber muktezâ-yı defter-i hâkânî sâlifü’z-zikr üç müdlük yerin hâsılâtı Veli Fakih’in cihet-i imâmet vakfı tarafından zabt olunmak iktizâ idüp ancak karye-i mezbûre ahâlîsi perâkende ve mescidi harâb olup imamı dahi olmayup hâlî ve muattal kalmağla bin yüz otuz bir senesi Akşemseddin hulefâsından Tefsîrî Şeyh Tekyesi fukarasına taâmiye olmak içün Anadolu Muhâsebesine kayd ile berât-ı âlî i‘tâ olunmuş ve bin yüz otuz dört senesi taraf-ı âhardan müdâhale olunmamak üzere evkâf muhâsebesinde mukayyed bulunmuş ise de defterhâne-i âmiremde olan kaydı mahalli tashih olunmayarak açık kalmış olduğundan ber mantûk-ı istid‘â müceddeden emr-i âlîşânım i‘tâsı kaydının tashihine menût olmağla mârru’l-beyân Yarımcakaya karyesinde Veli Fakih nâm kimesnenin cihet-i imâmet içün vakf eylediği üç müdlük yerin hâsılâtı Tosya’da kâin Akşemseddin hülefâsından Tefsîrî Şeyh Mustafa Tekyesi fukarasına taâmiye olmak üzere defterhâne-i âmiremde olan kaydı mahalli müceddeden sebt ve tashih olunması taraf-ı hümâyûn-ı mülûkâneme lede’l-arz istîzân olunduğu veçhile irâde-i seniyye-i şâhânem taalluk eylediği halde müceddeden sebt ve tashihi içün dîvân-ı hümâyûnumdan bir kıt‘a tashih emr-i şerîfim ısdâr ve tisyârı muktezâ-yı maslahatdan idüğü eâzım-ı ricâl-i devlet-i aliyyemden bi’l-fi‘l Defter Emîni iftihârü’l-eâlî ve’l-eâzim müstecmi‘u cemî‘i’l-me‘âlî ve’l-mefâhim el-Hâc Mehmed Said Muhib dâme uluvvuhû tarafından arz ve i‘lâm ve mûcebince defterhâne-i âmiremde olan kaydı mahalli bâ hatt-ı tevkî‘î tashih olunmak üzere dîvân-ı hümâyûnumdan tashih emr-i şerîfim ısdârı ve istid‘â olunduğu veçhile sâhib-i arzuhal mûmâ ileyhe sâlifü’l-beyân atîk tarih ile virilmiş olan emr-i şerîfin kaydına tatbîkan evkâf muhasebesinden bir kıt‘a emr-i şerîf virilmek üzere muhâsebe-i merkûmeye ilmühaberinin i‘tâsıyla tesviyesi husûsu hâlâ Evkâf-ı Hümâyûnum Nâzırı destûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müşeyyid-i dirâyet-semîrim es-Seyyid Mehmed Hasîb Paşa edâma’llâhu Teâlâ iclâlehû canibinden dahi bâ takrîr ve telhîs ifâde ve ifhâm olunmuş ve ol veçhile icrasına irâde-i seniyye-i şâhânem müteallık olarak ol bâbda emr-i hümâyûn-ı mülûkânem şeref-sünûh ve sudûr itmiş olmağın sen ki tevkî‘i-i mûmâ ileyhsin ber minvâl-i muharrer kaydı mahallini kaleminle tashih ve evkâf muhasebesine ilmühaberi virilmek iktizâ iden icmâl-i hâkânisinin i‘tâsı hususuna mübâderet eyleyesin şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i(‘timâd kılasın

Tahriren fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşar min şehri Rebî‘i’l-evvel li sene erbaa ve sittîn ve isneyn ve elf (19.Ra.1264-24 Şubat 1848)


22 Ağustos 2024 Perşembe

Ilgazlılar ve Tosya Pirinci

Ilgazlılar ve Tosya Pirinci

Bu meşhur mahsulün nefasetini nasıl ihlal ediyorlar?

Tosya

Tosya pirinçleri ve buğdayları meşhur olan bir kazamızdır. Pirinç istihsâlâtında en büyük bir amil olan “Devrez Çayı” Tosya’yı hazinelere gark etmektedir. Kargı ile Tosya arasında Kızılırmak’a dökülen Devrez vadisi hep çalışkan Tosyalılar tarafından ihtimamla ekilen ve bakılan çeltik tarlaları ile doludur. Bilhassa Ağustos aylarına doğru bu vadi ucu bucağı bulunmayan bir yeşillik meydana çıkmaktadır. Tosyalıların ektikleri çeltik tarlalarının mesahası 75-80 bin dönümü geçmektedir. Köylü tarafından işlenilen bu arazinin hemen hepsi Tosya kasabasında oturan zenginlerin olduğu için köylü, çeltik işlerinde ortağına iş yapmakta ve sabahtan akşama kadar kızgın Temmuz güneşinin altında çalışarak kazandığı çeltiğin yarısını hiçbir gûnâ emeği sebkat etmemiş bulunan ağaya tevdi etmeğe mecbur kalmaktadır. Fakat bu sene Devrez’de su az olduğu gibi, Tosya pirinçlerinin şöhretini bütün bütün kaybettirecek bazı hareketler istihsâlât üzerinde fena tesirler yapmıştır. Devrez’in menbaı Çankırı vilayetinin daha ilerilerindedir. Yalnız Çankırı’nın Ilgaz kazası, Tosya’da çeltik alet olalıdan beri bir santimetre murabbaı bile çeltik ekmediği halde son iki sene zarfında çeltik yapmak hevesine düşmüş ve çeltik için hiçbir sulu bilmeyerek beyhude yere Devrez’in suyunu yaptıkları çeltik tarlalarına çevirmişler. Bu suretle Tosya çeltiklerinin hali susuzluktan fenalaşmış, Ilgazlılar da cahil olduklarından bir menfaat temin edememişlerdir. Ilgazlıların Devrez’e olan bu fuzuli müdahalesi Tosya çeltikçilerini fena halde sinirlendirmiş ve iki kaza arasında münazaalar çıkmasına sebep olmuş. Benim Tosya’da bulunduğum sırada iki kaza arasında çıkan bu ihtilafın halli için Çankırı ve Kastamonu vilayetlerinden bir heyet gelmiştir.

Tosya pirincinin nefaset ve şöhretini ihlal edici bir mahiyet arzeden Ilgazlıların bu fuzuli müdahalelerine her halde bir nihayet verilmesi icap etmektedir.

Tosyalılar yaz geldiği zaman hep bağlara çekiliyorlar ve kasabada birkaç memurdan başka kimse bulunmuyor.

Gündüz kasabada işi olanlar da akşam merkeplerine binerek bağların yolunu tutuyorlar. Gece oldu mu artık ne bir lokanta, ne de bir açık dükkân bulmak imkânı olmuyor. Tosyalıların bağa gitmelerinin acısını, asıl yabancı olanlar çekiyorlar. Daha doğrusu ben çektim ve tam bir gece aç kalmak ve aç yatmak bedbahtlığında bulundum.

Tosya’da gündüzleri yemek yenebilecek şöyle böyle bir aşçı dükkânı var. Akşam yemek yiyecekler gündüzden yemek tembih edeceklermiş… Ben bilmediğim için tembihte bulunamamışım ve nihayet aç kalmışım.

Tosya’da nazar-ı dikkatimi celbeden bir meseleden bahsedeyim: Seyahatim esnasında, her gittiğim otel ve handa gelen yolcunun hüviyetinin tespiti için imlası lazım gelen bir cüzdan var. Her yerde bu cüzdanın muhteviyatı birbirinin aynı. Yalnız Tosya’daki çok orijinal bir halde… Diğerlerinin hüviyetin tespiti için adı, babasının adı, işi, gücü, ne zaman geldiği, ne zaman gideceği, beraberinde kimse olup olmadığı vs… Tosya’daki Defter-i Hâkânî kayıt defterleri gibi kalın, enli, battal bir defter, bir sahifede belki 25 hane var. Misafir bu sütunlarda sorulan her şeyi yazmak mecburiyetinde. Şayet bir tanesine cevap vermediniz mi büyük bir cürüm işlemiş oldunuz. Ve otelci derhal size cürmünüzün temas ettiği ceza kanununun mevâdd-ı mahsûsasını hatırlatır. Bu sütunlarda şunlara cevap vermek mecburiyeti vardır.

Boyu, posu, sıkleti, suratının biçimi, bıyığının şekli, gözlerinin rengi, şişman mı, zayıf mı, elbisenin rengi, biçimi, şapkanın cinsi, azasında bir noksanlık var mı?... Hatırımda kalmadı. Daha buna benzer acaip bir sürü sualler…

Tosya’da tetkike değer mevzulardan birisi de “Bedesten”dir. Çok eski zamanlardan kalma, her tarafı kalın taş duvarla kaplı olan bedesteni çarşının ortasında bulunuyor. Bedestenin demirden bir de kapısı ve ihtiyar da bir bekçisi var. Yazın bağlara giden her Tosyalı evinde kıymetli eşyasını bir sandığa yerleştirerek getiriyor. Bedestenin bekçisine teslim ediyor. Ellerinde fazla ziynet eşyası olanlar, mağazalarında fazla malları olanları olan tüccarlar hep bütün mallarını getirip bedestene koyuyorlar. Hem de sandıkları kilitlemeye bile lüzum görmüyorlar.

Buraya bırakılan eşya uzun seneler kalabiliyor. Hatta sahipleri ölmüş, kimin olduğu belli olmayan 50-60 senelik eşya varmış. Bedestenin demir kapısının Nuh zamanından kalma iki büyük demir kilidi var. Akşam bekçi, her iki kilitle kapıyı sıkıca kapadıktan sonra anahtarın birini hiç kimsenin haberi olmadan usulca bir tüccara teslim ediyor. Ve oradan uzaklaşıp gidiyor.

Sabahleyin kapıyı açacağı zaman akşam bıraktığı yerden anahtarın birini alıyor. Esasen ikinci kilidin anahtarı kendisinde… Kapıyı açıyor. Kapı açılırken siftah parası vermek icap ediyor. Bu suretle bedesten bir hırsız tehlikesinden masun kalıyor. Bir tüccara bırakılan anahtar, ikinci gün başka birine, öbür gün bir başkasına veriliyor. Bu suretle ikinci anahtarın kimde kaldığı belli olmuyor.

Talat Mümtaz

9 Ekim 1930 – Vakit Gazetesi


12 Ağustos 2024 Pazartesi

Kastamonu'da Kendir İstihsalat Şirketi ve Kendir Fabrikası Kurulması (1900)

KONU: Kastamonu ve çevresinde kendir mahsulatından ip, halat, kanaviçe imal etmek üzere bir fabrika tesisi için yirmi beş sene süreliğine Maliye Hukuk Müşaviri Hüsnü Bey’e imtiyaz verilmesi.  İ.İMT_3/9

Fi 15 Cemaziyelevvel 318 ve fi 28 Ağustos 316 (10 Eylül 1900)

 


Bâb-ı Âlî Hazine Evrakı

İrâdât-ı Seniyyeye Mahsus Melfûfât Cetvelidir

İrade-i Seniyye Numarası

Tarihi

İrade-i Seniyye Hülasası

1195

Fi 15 Ca 318

Kastamonu ve havalisinde ip ve halat ve sair imal etmek üzere bir fabrika tesisi için imtiyaz i‘tâsı hakkında.

Adet Makbûzât

Melfûfât numarası

Bâlâdaki irâde-i seniyyenin melfufu bulunan evrakın envaı

1

374

Şura-yı Devlet Mülkiye Dairesinin Meclis-i Mahsus-ı Vükeladan müzeyyel mazbatası

1/3

 

Mukavelename



-

Şura-yı Devlet

Mülkiye Dairesi

Adet

374

 

Kastamonu ve havalisinde husule gelen kendir mahsulatından ip ve halat ve kanaviçe ve çuval imal etmek üzere bir fabrika inşası için Maliye Nezareti Hukuk Müşaviri Muavini saadetli Hüsnü Bey Efendi hazretleri taraflarından imtiyaz itası bâ istida talep olunması üzerine Meclis-i Nafia’dan kaleme alınan mezâbıtın ol babdaki mukavelename layihasıyla beraber takdim kılındığı ve istida-yı mezkûr Memâlik-i Şâhânece sanayi ve ticaretin terakkisine hadim teşebbüsât-ı nafia cümlesinden olarak şayan-ı terviç göründüğü beyanıyla ifa-yı muktezasına dair Ticaret ve Nafia Nezaretinin Şura-yı Devlete havale buyrulan 2 Rebiulevvel 317 tarihli tezkiresi ve melfûfâtı üzerine Tanzimat Dairesinden kaleme alınan 14 Rebiulahir 317 tarihli mazbata Mülkiye Dairesinde lede’l-kıraat vâkıâ o makule mamulatın el-yevm diyar-ı ecnebiyeden celp edilmekte olduğu düşünülür ise hem mahsulat-ı dâhiliyeye mahall-i sarf ve revaç olabilecek ve hem yine dâhilde sanayi ve ticaretin taammüm ve terakkisine ve binaen aleyh servet-i memleketin muhafazasına hizmet ve delalet edecek olan bu misillü fabrikaların Memâlik-i Mahrûse-i Şâhânede vücuda getirilmesindeki fevâid ve muhassenat inkâr olunamayacağı gibi bu yolda teşebbüsât-ı nafiada bulunanların teşvik ve tergîbi ve alelhusus vaz edecekleri sermayelerinin hükümet-i seniyyece temini de muvafık-ı hal ve maslahat olacağı cihetle istida ve işar-ı vaki esasen şayan-ı terviç ve tasvip olup ancak bu babda mahallince olan mütalaât istihsal olunup olunmadığına dair sarahat bulunmadığından zikir olunan mukavelename layihası mündericatı mahalleri ahval ve ihtiyâcâtını temine kâfi olup olmadığı da anlaşılmak üzere evvel emirde bir suretinin Kastamonu Vilayetinden istilam-ı keyfiyet olunmuş idi.

Bu kere vilayet-i mezkûre meclis idaresinden cevaben tevârüd eden 15 Şaban 317 tarihli mazbata vilayetin başlıca mahsulatından olan kendir ziraatının teksir-i revacına hizmeti ve mamulat-ı dâhiliye ağaçtan mamul destgâhlarla vücuda getirilen urgan ve kınnaptan ibaret ve bir daire-i mahdûdeye münhasır bulunmakla ecnebi mamulatına ihtiyaçtan vilayeti mazhar-ı terakki olduğu takdirde belki memalik-i mahrûsenin bir kısm-ı mühimini vareste kılacağı derkâr olan bu gibi müessesât bir taraftan da servet-i milliyenin temin-i terakkisine hâdim olacağından ahval ve ihtiyâcât-ı mahalliyeye tamamıyla tevfik edilmiş olan mukavelename layihasının yalnız beşinci maddesinin bir fıkrasında fabrika mamulatının ecnebiye ve memalik-i şahanenin kıtaat-ı sairesine sevk ve ihracında gümrük resmi ahz olunmayacağı münderiç bulunduğuna nazaran resm-i mezbûrun el-yevm mevcut ve ileride küşat edilecek olan adi destgâhlar mamulatından dahi aranılmaması ve bir de vilayetin kendir mahsulatı erbab-ı ziraat tarafından kâmilen nefs-i Kastamonu’da vaki Nasrullah el-Kadı namıyla maruf cami-i kebir müsakkafatından Urgan Hanı’na celp ve cem edilerek fürûht edilmekte ve bundan arzıye namıyla senevi üç dört bin kuruş hâsıl olarak cami-i şerif-i mezkûr levazımına tahsis kılınmakta bulunmuş olmasıyla fabrikanın tesisinden dolayı mahsulat-ı mezkûre doğrudan doğruya fabrikaya nakil olunacağına ve masrufun lehine nazaran varidat-ı mebhûsenin sektedâr edilmemesi için her sene bi’l-hesap noksanının sahib-i imtiyaza taahhüt ettirilmesi ve nısfı Hazine-i Celileye nısf-ı diğeri tanzîfât ve tathîrâta ait bulunan kantar resminin dahi tedennisine mahal bırakılmamak üzere mahsulat-ı fabrika önünde tehiye edilecek belediye kantarıyla vezninin meşruta olması vârid-i hâtır idiği dermeyan kılınmıştır.

Vilayet-i mezkûre dâhilinde el-yevm mevcut bulunan ve ileride tesis edilecek olan destgâhlar mamulatının gümrük resminden muaf tutulması ayrıca düşünülecek husûsâttan olup bunun mevzubahis olan mukaveleye taalluku bulunmadığı gibi kantar resmi de eşyayı sahiplerinden rıza ve ihtiyaçlarıyla miri kantarıyla vezin ettirdikleri zaman istifa olunup bu babda bir gûne mecburiyet vaz‘ı da müttehid-i usul ve karara muhalif bulunmuş ve şu kadar ki nefs-i Kastamonu’da vaki Nasrullah el-Kadı namıyla maruf cami-i kebirin müsakkafatından olan Urgan Hanının arzıye resmi mikdar-ı senevisi dört bin kuruştan dûn olmadığı halde noksanının ber mûceb-i işar sahib-i imtiyaz tarafından ikmal olunacağı layihanın altıncı maddesine derç ve bir de sahib-i imtiyazın bir Osmanlı Anonim Şirketi eylemesi için Ferman-ı Ali tarihinden muteber olmak üzere layihanın dördüncü maddesinin muayyen bir sene müddet kendisinin istida-yı ahirine binaen bir buçuk seneye iblağ edilmekle beraber onun mukabilinde yine madde-i mezbûredeki “işbu şirketin tarih-i teşekkülünden itibaren iki sene nihayetinde inşaata bed’ ile iki sene zarfında ikmale sahib-i imtiyaz mecburdur.” “fıkrası” İşbu şirketin tarih-i teşekkülünden itibaren üç sene hitamında inşaat bi’l-ikmal imalata da mübaşeret eylemeğe sahib-i imtiyaz veya makamına kaim olacak şirket mecburdur.” yolunda takayyüt ve fıkra-ı taliyesi dahi şu surete göre tadil ve mevâdd-ı sâiresi temin-i maksada kâfi görülüp yalnız bazı mertebe ibarece tahsis olunarak müsted‘î Hüsnü Beyefendi daireye celp ile teklif olundukta tadilat ve tashîhât-ı mezkûreyi tamamıyla imza eylediğinden mebhûsun anh olan layihanın nüsha-i mübeyyizası leffen takdim kılınmış olmakla bi’l-istizan irade-i seniyye-i cenâb-ı padişahi şeref-sünûh ve sudur nezaretine havalesi babında emir ve ferman hazret-i men lehu’l-emrindir.

Fi 24 Zilhicce 1317 ve fi 10 Nisan 316 (25 Nisan 1900)

Şura-yı Devlet Reisi ve Azalar

 

Şura-yı Devlet Mülkiye Dairesinden kaleme alınıp melfuf mukavelename layihasıyla birlikte meyane-i bendegânemizde kıraat ve mütalaa olunan işbu mazbatada gösterildiği veçhile Kastamonu ve havalisinde husule gelen kendir mahsulatından ip ve halat ve kanaviçe ve çuval imal etmek üzere bir fabrika inşası için Maliye Nezareti Hukuk Müşaviri Muavini Hüsnü Bey tarafından talep edilen imtiyazın itası dâhilde sanayi ve ticaretin terakkisine hizmet edecek teşebbüsât-ı nafia cümlesinden olarak münasip görüldüğü gibi sâlifu’l-beyan mukavelename layihası muhteviyatı dahi yolunda olmakla beraber işbu imtiyazın müddeti olmak üzere tahdit ve tayin olunmuş olan yirmi beş senede maslahata muvafık olduğundan mezkûr layiha leffen arz ve takdim olunmakla makrûn-ı müsaade-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhî olduğu halde şerâit-i mukavelenamenin derciyle icap eden fermân-ı âlî Dîvân-ı Hümâyûn Kaleminden tasdîr olunduktan sonra ifa-yı muktezasının Ticaret ve Nafia Nezaretine havalesi babında ve kâtıbe-i ahvalde emir ve ferman hazret-i veliyyi’l-emrindir.

Fi 30 Rebiulevvel 318 ve fi 13 Ağustos 316 (26 Ağustos 1900)

 

Sadrazam

Halil Rifat b. İbrahim

Şeyhülislam

Mehmed Cemaleddin

Adliye Nazırı

Es-Seyyid Abdurrahman Nureddin

Serasker

Mehmed Rıza b. Mustafa

Bahriye Nazırı

Hasan Hüsnü b. Hüseyin

 

 

Şura-yı Devlet Reisi

Mehmed Said

 

 

Hariciye Nazırı

Ahmed Tevfik b. İsmail Hakkı

 

 

Dâhiliye Nazırı

Mehmed Memduh

 

 

Tophane-i Amire Müşiri

Mustafa Zeki b. Ali

 

 

Evkaf-ı Hümayun Nazırı

Es-Seyyid Abdullah Galip

 

 

Maarif Nazırı

Es-Seyyid Ahmed Zühdü

 

 

Ticaret ve Nafia Nazırı

Mustafa Zihni

 

 

Sadaret Müsteşarı

Es-Seyyid Mehmed Tevfik

 

 

Maliye Nazırı

Es-Seyyid Ahmed Reşad

 



Şura-yı Devlet

 Mülkiye Dairesi

Adet

 

Mukavelename “Layiha”

 

Bir taraftan Devlet-i Aliye namına hareket eden Ticaret ve Nafia Nazırı ve diğer taraftan Kastamonu’da ip halat çuval ve sicim imaline mahsus bir fabrika tesisini müteahhit saadetli Hüsnü Bey arasında mevâdd-ı âtîye kararlaştırılmıştır.

Birinci Madde – Kastamonu vilayetiyle sancaklarına ait olmak üzere çuval ip halat ve kanaviçe imaline mahsus su veya buhar ile müteharrik bir fabrika tesisi için saadetli Hüsnü Bey’e yirmi beş sene müddetle imtiyaz ita olunmuştur. Trabzon ve Ankara vilayetleriyle İzmit sancağı dâhilinde aharı tarafından bu gibi bir fabrika inşası imtiyazı talep olunduğu surette sahib-i imtiyazın aynı şeraitle mezkûr fabrikayı inşaya hakk-ı rüçhanı olacaktır.

İkinci Madde – İşbu imtiyazın evvelce mevcut olan fabrika ve destgâhlar ile bundan böyle efrâd-ı ahali tarafından yapılıp el ile işletilecek bu nevi ip ve halat ve sair destgâhlarına şümulü olmayacaktır.

Üçüncü Madde – Vilayet-i mezkûre dâhilinde ve müddet-i imtiyaz zarfında aharı tarafından o nevi bir fabrikanın tesis ve inşasına müsaade kılınmayacak ve sahib-i imtiyaz fabrika mahallini intihapta mahalli hükümetinin reyini istihsal eyleyecektir.

Dördüncü Madde – Fabrikayı tesis ve inşa ile işlettirmek üzere fermân-ı âlî tarihinden itibaren nihayet bir buçuk sene zarfında bir anonim Osmanlı şirketi teşkiline ve işbu şirketin tarih-i teşekkülünden itibaren üç sene hitamında inşaatı bi’l-ikmal imalata da mübaşeret eylemeğe sahib-i imtiyaz veya makamına kaim olacak şirket mecburdur. İşbu müddetler hitamında bir sebeb-i meşru ve özür-i makbule müstenid olmayarak şirket teşkil edilmediği ve inşaat ikmal ve imalata mübaşeret olunmadığı takdirde sahib-i imtiyaz veya makamına kaim olacak şirket hakk-ı imtiyazdan sakıt olacaktır.

Beşinci Madde – Zikrolunan fabrikanın tesis ve inşası için ilk defe olarak Memalik-i Mahrûse-i Şâhâne ile memalik-i ecnebiyeden celp olunacak âlât ve edevât ve sair levazım-ı inşâiye gümrük resminden muaf tutulacağı gibi fabrikanın imalat-ı daimesi için dâhilden tedarik ve mubayaa olunacak mevâdd-ı asliye ile fabrikanın mamulatından dâhilde sarf ve memâlik-i ecnebiyeye ihraç edileceklerinden gümrük resmi istifa olunmayacaktır.

Altıncı Madde – Sahib-i imtiyaz veya makamına kaim olacak şirket senevi Darülaceze için hükümet-i seniyeye otuz adet Osmanlı Altını ita edeceği gibi nefs-i Kastamonu’da vaki Nasrullah el-Kadı namıyla maruf camii-i kebirin müsakkafatından olan Urgan Hanında fürûhtu öteden beri mutad olan vilayet kendir mahsulatından istifa oluna gelen ve arzıye namı verilen resmin mikdar-ı senevisi mahsûlât-ı mezkûrenin doğrudan doğruya mahallerinden fabrikaya nakli sebebiyle dört bin kuruştan aşağı tenezzül eylediği hükümet-i mahalliyece tebeyyün ve tahakkuk eyledikte kezalik sahib-i imtiyaz veya makamına kaim olacak şirket işbu noksanı ikmale müteahhittir.

Yedinci Madde – Sahib-i imtiyaz veya makamına kaim olacak şirket fabrika mamulatından devâir-i askeriye için mubayaası istenilecek eşyanın bir hizmet-i müftehire olmak üzere fiyat-ı mukarrereden yüzde beş tenzilat ile fürûhtunu vaat eder.

Sekizinci Madde – Makinist ve fen memurlarından maada fabrika amele ve efradı tebaa-i Devlet-i Aliye’den olacak ve bunlar umumiyetle (…) iktisa (?) edecek ve şirket sıfat-ı tabiiyeti hasebiyle devâir-i hükümetle olan muhaberatta Türkçe lisanı istimal eyleyecek ve şirketin bilcümle muamelatı Kavânîn-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’ye damga nizamnamesine tabi olacak ve hükümet ve efrâd-ı ahali ile şirket arasında tehaddüs edecek bilcümle deâvî Mehâkim-i Osmaniye’de rüyet edilecektir.

Fi 24 Zilhicce 1317 ve fi 10 Nisan 316 (25 Nisan 1900)

Şura-yı Devlet


 

Bâb-ı Âlî

Dâire-i Sadâret

Dîvân-ı Hümâyûn

Adet

8

 

Kastamonu ve havalisinde kendir mahsulatından ip ve halat ve kanaviçe ve çuval imal etmek üzere bir fabrika tesis için şerâit-i mukarrere ve yirmi beş sene müddetle Maliye Hukuk Müşaviri Muavini saadetli Hüsnü Beyefendi hazretlerine imtiyaz itası hakkında Meclis-i Nafia’dan tanzim ve tesyîr olunup icra-yı muhteviyatına Şura-yı Devlet ve Meclis-i Âlî-i Vükelâ-yı fihâm kararıyla bi’l-istîzân 15 Cemaziyelevvel ve 28 Ağustos 316 tarihinde irade-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhî şeref-taalluk buyrulan mukavelename ile mazbatalar ve irade-i seniyyeyi havi tezkire-i sâmiye Divan-ı Hümayun Kuyûd Odası defâtirine kayıt olunarak leffen takdim kılındığını mübeyyin işbu müzekkire Bâb-ı Âlî Evrak Müdüriyet-i Aliyyesine takdim kılındı.

Fi [5] Cemaziyelahir 317 ve fi 17 Eylül 316 (30 Eylül 1900)

Beğlikçi-i Divan-ı Hümayun



Bâb-ı Âlî

Dâire-i Sadâret

Âmedî-i Dîvân-ı Hümâyûn

1325

 

 

Atûfetlü efendim hazretleri;

Kastamonu ve havalisinde kendir mahsulatından ip ve halat ve kanaviçe ve çuval imal etmek üzere bir fabrika tesisi için şerâit-i mukarrere ve yirmi beş sene müddetle Maliye Hukuk Müşaviri Muavini saadetli Hüsnü Bey’e imtiyaz itası hakkında Şura-yı Devlet Mülkiye Dairesinden tanzim ve Meclis-i Mahsus-ı Vükeladan tezyîl kılınan mazbata melfufuyla arz ve takdim olunmakla ol babda her ne veçhile irade-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhî şeref-sünûh buyrulur ise mantûk-ı âlîsi infaz edileceği beyanıyla tezkire-i senâverî takdim kılındı efendim.

Fi 30 Rebiulahir 318 ve fi 13 Ağustos 316 (26 Ağustos 1900)

Sadrazam

Rifat

 

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki;

Resîde-i dest-i ta‘zîm olup Şura-yı Devletin Meclis-i Mahsus-ı Vükeladan müzeyyel mazbata-ı ma‘rûzası ve melfufu ile beraber manzûr-ı âlî buyrulan işbu tezkire-i sâmiye-i sadâret-penâhîleri üzerine mûcebince irade-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhî şeref-sudûr buyrulmuş olmakla ol babda emir ve ferman veliyyu’l-emrindir.

Fi 15 Cemaziyelevvel 318 ve fi 28 Ağustos 316 (10 Eylül 1900)

Ser-kâtib-i hazret-i şehriyârî

Tahsin


  

KONU: Kastamonu ve çevresinde kendir mahsulatından ip, halat, kanaviçe imal etmek üzere bir fabrika tesisi ve Kendir İstihsâlât Şirketi kurulması imtiyaz verilmesi.  İ.DUİT_122/26

Fi 13 Şevval 1336/22 Temmuz 1334 (22 Temmuz 1918)

 


Bâb-ı Âlî

Dâire-i Sadâret

Âmedî-i Dîvân-ı Hümâyûn

İrâde-i Seniyye

 

Merkezi Kastamonu’da olarak kendir istihsâlâtını ıslâh ve tevzyîd ve bunun için fabrika tesis etmek üzere otuz sene müddet ve yetmiş bin lira sermaye ile “Kastamonu Kendir İstihsâlât ve İhrâcât Şirketi” namı altında Münir ve Mehmed Beyler ile rüfekâsı taraflarından bir şirket teşkiline Şûra-yı Devlet ve Meclis-i Vükelâ kararlarıyla ruhsat verilmişdir.

Bu irâde-i seniyyenin icrasına Ticaret ve Ziraat Nazırı memurdur.

Fi 13 Şevval 1336/22 Temmuz 1334 (22 Temmuz 1918)

 

 

Bahriye Nazırı

Harbiye Nazırı

Şeyhülislam ve Evkaf-ı Hümayun Nazır Vekili

Sadrazam ve Maliye Nazırı Vekili

 

 

Nafia Nazırı

 

 

Maarif Nazırı

 

 

Adliye Nazırı ve Şûra-yı Devlet Reisi

 

 

Dâhiliye Nazırı

 

 

Hariciye Nazırı

 

 

 

 

Posta ve Telgraf Nazırı

 

 

Ticaret ve Ziraat Nazırı



Bâb-ı Âlî

Meclis-i Mahsûs

 

Ticaret ve Ziraat Nezaretinin Şura-yı Devlete muhavvil tezkiresi üzerine Maliye ve Nafia Dairesinden tanzim ve heyet-i umumiyesinden tezyîl olunup miyâne-i bendegânemizde mütalaa olunan 7 Ramazan 336 / 16 Haziran 334 (16 Haziran 1918) tarih ve 318 numaralı mazbatada beyan olunduğu veçhile merkezi Kastamonu’da olarak kendir istihsâlâtını ıslah ve tezyîd ve bunun için fabrika tesis etmek üzere otuz sene müddet ve yetmiş bin lira sermaye ile “Kastamonu Kendir İstihsâlât ve İhrâcât Şirketi” namı altında Münir ve Mehmed Beyler ile rüfekâsı taraflarından teşkili istida kılınan şirket nizamname-i dâhilî lâyihası mündericâtı münasip ve şûrâ-yı müşârun ileyhâca icra kılınan tadilat muvafık göründüğündün şirket-i mezkûrenin teşkiline ait muamelenin ifası hususunun Ticaret ve Ziraat Nezaretine havalesi bi’t-tezekkür sâlifü’l-beyân mazbata ve layiha bu bâbda kaleme alınan irâde-i seniyye layihası ile leffen arz ve takdim kılınmakla kâtıbe-i ahvalde emir ve ferman hazret-i veliyyi’l-emr efendimizindir.

Fi 12 Şevval 1336 ve fi 21 Temmuz 1334 (21 Temmuz 1918)

 

Sadrazam ve Maliye Nazırı Vekili

Şeyhülislam ve Evkaf-ı Hümâyûn Nazır Vekili

Bahriye Nazırı

Harbiye Nazırı

 


Hariciye Nazırı

 


Dâhiliye Nazırı

 


Adliye Nazırı ve Şura-yı Devlet Reisi

 


Maarif Nazırı

 

 

Nafia Nazırı

 

 

Ticaret ve Ziraat Nazırı

 

 

Posta ve Telgraf ve Telefon Nazırı

 



     Şûrâ-yı Devlet

Maliye ve Nafia Dairesi

Aded

36207

318

 

Merkezi Kastamonu’da olarak kendir ve istihsâlâtını ıslah ve tezyîd ve bunun için fabrika tesis etmek üzere otuz sene müddet ve yetmiş bin lira sermaye ile “Kastamonu Kendir İstihsâlât ve İhrâcât Şirketi” namı altında Münir ve Mehmed Beyler ile rüfekâsı taraflarından teşkili istida kılınan şirket nizâmnâme-i dâhilî layihasının bir nüsha-i muaddele ve musahhahasının takdimini mutazammın Ticaret ve Ziraat Nezaretinin Şûrâ-yı Devlete havale buyrulan 15 Mayıs 334 (15 Mayıs 1918) tarih ve 83/10 numaralı tezkiresi melfufuyla Maliye ve Nafia Dairesi kıraat olundu.

Mezkûr layiha lede’t-tetkik mündericâtı usul ve emsaline muvafık görülmüş olmakla nezaretçe yapılan tashîhât ve tadilatı havi bir nüsha-i matbuası heyet-i umumiyece tetkik olunmak üzere leffen takdim kılındı. Ol bâbda emir ve ferman hazret-i men lehu’l-emrindir.

7 Ramazan 336 ve 16 Haziran 334 (16 Haziran 1918)

 

Mühür

Şura-yı Devlet

Maliye ve Nafia Dairesi Reis-i Sanisi

Azadan

Azadan

Azadan

Azadan

Azadan


 

Maliye ve Nafia Dairesinin işbu mazbatası melfuf nizamname-i dâhilî layihasıyla heyet-i umumiyede kıraat olundu.

Zikir olunan layiha bi’t-tetkik mündericâtı usul ve emsaline muvafık görülerek nüsha-i mübeyyizası leffen takdim kılındı. Ol bâbda emir ve ferman hazret-i men lehu’l-emrindir.

7 Şevval 336 / 16 Temmuz 334 (16 Temmuz 1918)

 

 

Şura-yı Devlet Reisi

Azadan

Azadan

Azadan

Azadan

Azadan


Azadan


Azadan


Azadan


Azadan


Azadan


Azadan

 

Azadan

 

Azadan

  

Azadan

 

Azadan

 

Azadan

 

Azadan

 

Azadan

 

 

 

 

***

 

Osmanlı Anonim Şirketleri Nizâmnâme-i Dâhilîsi Nümûnesi


***

Hukuk Matbaası – İstanbul

1333

 

Kastamonu Kendir İstihsâlât ve İhrâcât Şirketi Nizâmnâme-i Dâhilî Lâyihası

Şirketin teşkili ve maksadı ve ismi ve merkezi beyanındadır.

Birinci Madde – Kendir istihsâlâtını ıslâh ve tezyîd ve bunun için fabrika tesis etmek üzere zîrde muharrerîn imza Münir ve Mehmed Beyler ile Sırrı ve Mehmed Besim ve Mehmed Şevki ve Abdullah ve Ali ve Cemal Efendiler ile tertip ve ihracı ber vech-i âtî kararlaştırılan hisseler ashabı beyninde bir Osmanlı Anonim Şirketi teşkil olunmuştur.

İkinci Madde – Şirketin unvanı Kastamonu Kendir İstihsâlât ve İhrâcât Şirketi olacak ve tabiiyeti itibarıyla bi’l-cümle muamelatı hakkında Devlet-i Osmaniye’nin kavânîn ve nizâmât-ı hazıra ve müstakbilesi tatbik edilecektir.

Üçüncü Madde – Şirketin merkezi Kastamonu şehrinde olacak ve Memâlik-i Osmaniye’nin sair bir mahallinde veya memâlik-i ecnebiyede dahi şubeleri bulunabilecektir. Şube küşâd edildikçe Ticaret Nezaretine malumat verilecektir.

Dördüncü Madde – Şirketin müddeti bazı esbâbdan dolayı kat‘ veya temdîd edildikçe suret-i katiyede teşekkülü tarihinden itibaren otuz seneden ibaret olacaktır.

İkinci Fasıl

Beşinci Madde – Şirketin sermayesi yetmiş bin liradan ibaret olup beheri beş Osmanlı lirası kıymetinde on beş bin hisseye münkasımdır.

Heyet-i umumiyenin işbu sermayeyi bir misli tezyîd etmeğe salahiyeti olacaktır. Tezyîd-i sermayeye karar verildiği zaman hükümete malumat verilecektir. Sermayenin bir mislinden fazla tezyîdi evvel emirde hükümetin muvafakatinin istihsaline mütevakkıftır. Şirketin ihraç eyleyeceği hisse senedâtının numuneleri kable’l-ihraç li-ecli’t-tasdik Ticaret Nezaretine tevdi edilecektir.

Altıncı Madde – Şirket sermayesinin tamamı imza ve yüzde onu istihsal olunduktan sonra suret-i katiyede teşekkül etmiş addolunacak ve hissedar yazılanlara tediye ettikleri tekâsîti mübeyyin muvakkat senedât-ı muvakkata senedât-ı asliyeye tahvil edilecektir. Şirketin hisse senedâtı olunacaktır.

Sermayenin ilk taksitinin tediyesinden sonra kalacak miktarı şirketin ihtiyacına göre mukassıtan veya defaten meclis-i idarenin kararıyla Dersaadet ve sair lazım gelen mahallerde elsine-i muhtelifede çıkan resmî ve gayr-ı resmî bazı gazetelerle lâ ekall otuz gün evvel ilan olunarak mütâlebe olunacaktır.

Yedinci Madde – Hisseler bedelinin nısfı tediye olununcaya değin verilen senedât-ı muvakkata ashabının ismine muharrer olacak ve bedelinin yüzde onu tediye olunmadıkça kabil-i havale ve fürûht olamayacaktır. Ve bunların havale ve fürûhtu ve hatta şirketin defterine kayıt edilerek zîri bayi ile müşteri ve müdirândan biri tarafından imza olunmakla icra olunacak ve keyfiyet-i havale ve fürûhtu senette dahi zikir ve işaret kılınacaktır. Bedelin nısfı tediye olunduktan sonra senedât-ı asliye hamiline ait olmak üzere muharrer bulunacaktır.

Sekizinci Madde – Hisse senetleri şirket nazarında kabil-i inkısâm değildir. Ve şirket her hisse için bir sahip tanır. Bir hissedarın varis veya dâyinleri hiçbir vesile ile şirketin emval ve emlakinin taht-ı hacze vaz‘ını talep ve şirketin umur-ı idaresine müdahale edemezler. Ve istifa-yı hukuk için şirketin muhasebe defâtiri ile heyet-i umumiyenin kararlarını kabule mecburdurlar.

Dokuzuncu Madde – Evkat-ı muayyenede tekâsîti tediye olunmayan hisse senedâtının sahiplerinden teehürât-ı vakıadan dolayı ihtar-ı keyfiyete hacet kalmaksızın taksitin hululü gününden itibaren senevi yüzde yedi hesabıyla faiz ahz olunacaktır.

Onuncu Madde – Şirketin taksitleri vaktiyle tediye edilmeyen senedât ashabı aleyhine ikame-i dava etmeğe ve hisseleri dahi satmağa salahiyeti olacaktır. Ve bu makule satılması lazım gelen hisse senedâtının numaraları gazeteler marifetiyle neşir ve ilan olunarak tarih-i ilandan on beş gün sonra şirket hiçbir gûne ihtara ve muamelat-ı adliyeye mecbur olmamak ve zarar ve ziyanı sahibine ait olmak üzere Dersaadet ve mahall-i saire borsalarında ve bu borsalarda henüz alınıp satılması kabul olunmamış ise müzayede tarikiyle hisseleri sattıracaktır. Bu veçhile fürûht olunan senedât iptal olunacak ve müşterilere eski senetlerin numaralarını havi olmak üzere yeni senedât ita kılınacaktır. Satılan senedin esman-ı hasılası hissedarın şirkete olan deynine hasr ve tahsis olunur. Ve noksanı ondan talep olunacağı gibi fazlası var ise ona ita olunur.

Üçüncü Fasıl

Şirketin Umûr-ı Dâhiliyesi Beyanındadır.

On Birinci Madde – Şirketin umur ve mesâlihi heyet-i umumiye tarafından mansûb ve beşten yediye kadar azadan mürekkep bir meclis-i idareye ihale olunur. Ve şu kadar ki ilk üç sene müddet için teşkil olunacak meclis-i idare azası müessisler tarafından tayin olunacaktır.

On İkinci Madde – İlk üç sene müddet için tayin olunan azanın müddet-i memuriyetleri hitam bulduktan sonra intihâbât icrasıyla tayin edecek biri meclis-i idare azasının ilk teceddüd-i kura ile ve ondan sonra kıdem itibarıyla her sene ikisi çıkarılarak yerlerine aharı intihap ve tayin kılınacaktır.

On Üçüncü Madde – Meclis-i idarenin içtimaı icab-ı maslahata tabi olacak ise de her ayda bir şirketin merkezinde toplanması lâbüddür. Müzakeratın muteber olması lâ ekall nısfından bir ziyade azasının bizzat huzuruna menûttur.

Meclis-i idarenin kararları hazır bulunan azanın ekseriyet ârâsıyla muteber olur. Tesâvî-i ârâ vukuunda keyfiyet-i içtima âtîye ta‘lîk edilir. Ve onda dahi tesâvî-i ârâ vuku bulursa mevzubahis olan teklif ret olunur.

On Dördüncü Madde – Meclis-i idarenin müzakeratı zabıt defterine kayıt olunur. Ve zîri reis ile hazır bi’l-meclis bulunan aza tarafından imza edilir. Zaptın sureti veya bir fıkra-i muhricesi muteber olmak için reis veya vekili tarafından imza olunmak lazım gelir.

On Beşinci Madde – İdare meclisi azasından her birinin şirketin 100 adet hisse senedine malik olması lazım gelir. Senedât-ı mezbûre şirketin sandığına tevdi olunacak ve azanın müddet-i memuriyetleri zarfında satılamayacaktır. Bunların üzerine fürûhtu caiz olmadığını mübeyyin bir damga vurulacaktır.

On Altıncı Madde – Meclis-i idare azasından bir veya bir kaçının vefatı veya istifası vukuundan veya sair bir sebepten dolayı bir veya birkaç aza yeri münhal kalır ise meclis-i idare işbu yerlere muvakkaten aza tayin eyleyecek ve intihâb-ı kat‘î gelecek heyet-i umumiye tarafından icra olunacaktır.

On Yedinci Madde – Meclis-i idare her sene azası miyânında bir reis ve bir reis vekili intihap eder. Ve reisin veya vekilinin gıyabında vekâlet etmek üzere azadan birini tayin eder.

On Sekizinci Madde – Azadan memâlik-i ecnebiyede ikamet veya muvakkaten gaybubet edenler esna-yı müzakeratta kendilerine vekâlet etmek üzere refiklerinden azadan birini tayin edebilirler. Şu kadar ki vekâlet edecek azanın kendi reyi dâhili olduğu halde ikiden ziyade reyi olamayacaktır.

On Dokuzuncu Madde – Meclis-i idare şirketin umur ve emvalinin idaresi için iktidar-ı tâmmı haizdir ve hatta sulh olmak ve hüküm tayin etmek salahiyetine dahi maliktir. Ve heyet-i umumiyeye arz olunacak hesâbâtı tanzim ile tevzi olunacak temettuun miktarını teklif eder. Meclis-i idarenin reisi gerek müddei ve gerek müddei-i aleyh sıfatıyla huzur-ı muhakemede bizzat veya bi’l-vekâle şirket namına murafaada bulunur.

Yirminci Madde – Meclis-i idare mevâdd-ı mahsusa ve bir müddet-i muayyene için haiz olduğu iktidarı kısmen veyahut tamamen azasından bir veya birkaç zata ya vekâlet-i mahsusa ihale edeceği misillü mesâlih-i cariyenin rüyet ve tesviyesi için hariçten dahi bir veya birkaç zatı tevkil eyleyebilir.

Yirmi Birinci Madde – Meclis-i idare azası hasılat-ı safiyeden kendilerine tahsis kılınacak hisseden başka mecliste hazır bulunacakları günler için hissedârân heyet-i umumiyesince takdir ve tayin edilecek bir ücret dahi ahz edeceklerdir.

Dördüncü Fasıl

Heyet-i Umumiye Beyanındadır.

Yirmi İkinci Madde – Suret-i muntazamada akd-i içtima eden heyet-i umumiye hissedârânın heyet-i mecmuası makamında bulunur.

Yirmi Üçüncü Madde – Heyet-i Umumiye ilk üç ay zarfında şirketin merkezinde suret-i âdiyede akd-i içtima eder. Bundan başka meclis-i idare icap eyledikçe veya sermayenin rub‘una müsavi hissedârânın talebiyle suret-i fevkaladede olarak heyet-i umumiyeyi davet edebilir. Her sene heyet-i umumiyenin içtimaı nihayet yirmi gün akdem tahriren Ticaret Nezaretine ihbar olunacak ve heyet-i mezkûrede cânib-i nezaretten bir komiser hazır bulundurulabilecektir.

Meclis-i idare ve müfettiş raporlarıyla senelik bilançodan ve heyet-i umumiye zabıtnamelerinden ve heyet-i mezkûrede hazır bulunan hissedârânın esâmî ve mikdar-ı hisselerini mübeyyin cetvelden dörder nüshası Ticaret Nezaretine gönderilecektir.

Yirmi Dördüncü Madde – Heyet-i umumiye vekâleten veya asaleten lâ ekall yirmi hisseye malik olan hissedârândan mürekkep olacaktır. Heyet-i umumiyede gerek asaleten ve gerek vekâleten hazır bulunan hissedârânın her yirmi hisse için bir reyi olacak ve şu kadar ki her bir hissedarın ondan ziyade reyi olamayacaktır.

Yirmi Beşinci Madde – Davetnameler yevm-i içtimadan lâ ekall bir mâh evvel altıncı maddede beyan edildiği veçhile gazetelerle ilan kılınacaktır.

Yirmi Altıncı Madde – Heyet-i umumiye gerek asaleten ve gerek vekâleten şirket sermayesinin bir rub‘una müsavi hisse senedâtına malik hissedarlar hazır bulunur ise teşekkül etmiş addolunur. Heyet-i umumiyede hazır bulunacak hissedârânın mutasarrıf oldukları hisselerin sâlifü’z-zikr bir rub‘a müsavi olup olmadığı anlaşılmak üzere hisse senetlerini on gün zarfında meclis-i idare tarafından irâe olunacak mahalle teslim etmeleri davetnamelerde ihtar olunacaktır. İşbu heyet-i umumiyenin defa-i evveli içtimaında hazır bulunan hissedârânın asaleten ve vekâleten hamil oldukları hisse senedâtının miktarı derece-i kifâyede olmadığı halde heyet-i umumiye ikinci defa olarak içtimaa davet edilir.

İşbu ikinci içtimada hazır bulunan hissedârân hisselerinin miktarı ne olur ise olsun birinci içtimada müzakere olunmasına karar verilmiş olan husûsât hakkında icra-yı müzakerat edeceklerdir. Ve bu veçhile cereyan eden müzakerat mer‘î ve muteber olacaktır. Birinci içtima ile ikinci içtima beynindeki müddet yirmi günden dûn ve bir mâhtan efzûn olamayacak ve ikinci içtimaın davetnameleri on gün evvel ilan olunacaktır.

Yirmi Yedinci Madde – Heyet-i umumiyeye meclis-i idare reisi riyaset eder ve reis mevcut olmadığı halde meclis-i idare azası içlerinden birini riyaset vekâletine intihap eylerler. Heyet-i umumiyede hazır olup en ziyade hisseye malik olanlardan ikisi re’y toplamak hizmetini ifa eder. Heyet-i umumiye kâtibi reis ile re’y toplamağa memur olanlar tarafından tayin olunur.

Yirmi Sekizinci Madde – Heyet-i umumiyede müzakere olunan husûsâta ekseriyet-i ârâ ile karar verilir. Müzakere olunacak mevâddın cetveli meclis-i idare tarafından tanzim edilir. İşbu cetvele dâhil olacak mevâdd meclis-i idarenin teklîfâtı ile hamil oldukları hisselerin bedeli şirket sermayesinin lâ ekall yüzde … baliğ olan hissedârân tarafından hissedârân tarafından yevm-i içtimadan lâ ekall on gün evvel vuku bulacak teklîfâttan ibaret olacaktır.

İşbu cetvele dâhil olmayan husûsât heyet-i umumiyede müzakere olunamaz.

Yirmi Dokuzuncu Madde – Heyet-i umumiye bilcümle hesâbâtın tetkiki için gerek hissedârândan ve gerek hariçten bir veya müteaddit müfettiş tayin eder. Şu kadar ki ilk sene-i hesâbiye için lazım gelen müfettiş veya müfettişler (…?....) canibinden intihap ve tayin kılınacaktır.

Otuzuncu Madde – Her sene akd-i içtima edecek olan heyet-i umumiye şirketin umur ve mesâlihine dair her sene meclis-i idare tarafından takdim olunan layiha ile hesâbâta dair müfettiş tarafından verilen raporun kıraatını istimâ‘ ve hesâbâtı lede’l-müzakere ya kabul veya ret eder ve hisse-i temettuu tayin eyler, tebeddülü iktiza eden meclis-i idare azasının yerlerine diğerlerini naspeder ve şirketin bilcümle umur ve husûsâtı hakkında bi’l-müzakere karar-ı kati ita ve meclis-i idarenin icap eylerse iktidarını tevsi eyler. Fakat heyet-i umumiyede asaleten ve vekâleten şirket sermayesinin lâ ekall sülüsânına müsavi hisseler ashabı mevcut olup bunların ekseriyet-i ârâsı hâsıl olmadıkça sermayenin tezyidine kara verilemez.

Otuz [Birinci] Madde – Heyet-i umumiyenin zapt olunan müzakeratı bir defter-i mahsusa kayıt ve zîri heyet-i umumiye reisi ile re’y toplamağa memur olanlar ve kâtip tarafından imza edilir. Heyet-i umumiyenin her içtimaında hazır bulunan hissedârânın esamisiyle ikametgâhını ve her birinin hamil olduğu hisselerin miktarını mübeyyin bir cetvel tanzim ile mevcut olanlar tarafından imza edilip zabıt defterinin o günkü varakasına rabt ve talep vukuunda alakadârâna tebliğ olunur.

Otuz İkinci Madde – Li-ecli’l-ihticâc ibraz olunacak heyet-i umumiyenin zabıt sureti veya fıkrât-ı muhricesi meclis-i idare reisi veya vekili tarafından imza edilir.

Otuz Üçüncü Madde – Heyet-i umumiye tarafından işbu nizamname ahkâmına tevfikan verilecek kararlar gaip olan veya muhalif re’yde bulunan hissedârân için dahi mecburiyu’l-icradır.

Beşinci Fasıl

Hesâbât-ı Seneviye ve Müfredat Defteri Beyanındadır.

Otuz Dördüncü Madde – Şirketin sene-i maliyesi Eylül iptidasından bed’ ile Ağustos’un sonuncu günü hitam bulur. Fakat birinci sene-i maliye müstesna olarak şirketin suret-i katiyede teşekkülü tarihi ile o senenin Ağustosunun sonuncu günü beynindeki müddeti şamil olacaktır. Meclis-i idare her sene nihayetinde şirketin matlûbât ve duyûnâtını havi bir defter-i umumi tanzim ve işbu defter ile muvazene defterini ve hesâbâtı heyet-i umumiyenin içtimaından kırk gün evvel müfettişlere irâe ve tebliğ edecek ve heyet-i umumiyenin hîn-i içtimaında ona takdim eyleyecektir. Heyet-i umumiyeye dâhil olmak salahiyetini haiz olan her hissedar mezkûr defterleri ve hesâbâtı mütalaa ve muayene edebilir.

Altıncı Fasıl

Temettuâtın suret-i taksimi ve re’su’l-mâle mahsup akçe beyanındadır.

Otuz Beşinci Madde – Şirketin temettuât-ı sâfiye-i seneviyesinden evvela bilâ istisna hisselerin cümlesine faiz olarak bedeli tesviye edilmiş sermayeye yüzde beş itasına kifayet edecek meblağ ve sâniyen ihtiyat akçesini teşkil etmek üzere temettuât-ı mezbûrenin yüzde beş ifraz olunduktan sonra baki kalan kısmı suret-i âtiyede taksim olunur.

Yüzde beş %5 müessislere,

Yüzde beş %5 meclis idare heyetine,

Yüzde beş %5 şirket memurlarına,

Yüzde seksen beş %85 umum hissedârâna.

Otuz Altıncı Madde – Heyet-i umumiye hisse senedâtının her sene bir mikdâr-ı muayyeni kura keşidesiyle tedavülden alınmak üzere hasılat-ı safiyeden her sene yüzde beş ifrazına karar verilebilir ve şu halde kurası isabet eden hisse senedâtı istirdat edilerek onların yerine birer (…) hissesi verilecek ve bu yeni hisseler için kemâkân hisse-i temettü verilecek ve fakat faiz ita olunmayacaktır.

Yedinci Fasıl

İhtiyat Akçesi

Otuz Yedinci Madde – İhtiyat akçesi otuz beşinci madde mûcebince temettuât-ı seneviyeden müfrez mebâliğin terakümünden teşekkül edecek ve masarıf-ı fevkalade ve gayr-ı melhûzaya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin yüzde beşine müsavi bir raddeye baliğ oldukta ihtiyat akçesi ifraz olunmayacaktır. Şu kadar ki ihtiyat akçesi sermayenin yüzde yirmi beşine baliğ olduktan sonra ondan sarfiyat icrasıyla miktarı nisbet-i mezkûreden aşağı düşerse tekrar temettuâttan tevkîfât icrasına mübaşeret olunacaktır.

Otuz Sekizinci Madde – Hasılat-ı seneviye hisse başına yüzde beş faiz veya hisse-i temettü itasına kifayet etmediği takdirde noksanı ihtiyat akçesinden ikmal edilebilecektir.

Otuz Dokuzuncu Madde – Şirketin inkızâ-yı müddetinde bilcümle taahhüdâtı ifa olunduktan sonra ihtiyat akçesi kâffe-i hissedârân beyninde taksim olunacaktır.

Sekizinci Fasıl

Şirketin temdîd-i müddet ve feshi muamelatı beyanındadır.

Kırkıncı Madde – Meclis-i idare her ne vakit ve her sebeple olursa olsun heyet-i umumiyeyi içtimaa davetle şirketin müddetinin temdidini veya kat‘ı ile tasfiye-i muamelatını veyahut sair şirket ile birleşmesi teklif edebilir. Şu kadar ki temdîd-i müddet edilmesi veya icap ederse şirketin sair şirket ile birleşmesi ve tahvilat ihracı ve işbu nizamnamenin tadili maddeleri her halde hükümet-i seniyyenin ruhsatına mütevakkıftır.

Kırk Birinci Madde – Meclis-i idare şirket sermayesinin rub‘u zayi olduğu halde şirketin feshine veya devamına karar verilmek üzere heyet-i umumiyeyi davet eder.

Kırk İkinci Madde – Şirketin müddeti münkazıye oldukta veya müddeti tekmil olmaksızın fesih olundukta içtima eden heyet-i umumiye şirketin tasfiye-i muamelat ve hesâbâtına karar verecek ve tasfiye-i hesap için bir veya birkaç memur tayin edecektir. Heyet-i umumiye şirketin mevcut olduğu zamanlarda olduğu gibi tasfiye-i hesap esnasında dahi iktidar ve salahiyetini istimale devam edecektir. Tasfiye-i hesaba memur olanlar heyet-i umumiyenin kararı ve hükümet-i seniyyenin müsaadesi ile şirket-i mefsûhanın hukuk ve senedât ve taahhüdâtını diğer bir şirkete veya ahar bir kimseye devir ve ferağ edebilecektir.

Kırk Üçüncü Madde – İşbu faslın havi olduğu maddelerde gösterilen husûsâta karar vermek üzere suret-i fevkaladede davet edilecek heyet-i umumiyede şirket sermayesinin lâ ekall nısfına müsavi hisse senedâtı hamil hissedârân hazır olmadıkça cereyan edecek müzakerat makbul ve muteber olamaz.

Dokuzuncu Fasıl

Mevâdd-ı Müteferrika Beyanındadır.

Kırk Dördüncü Madde – İşbu nizamname-i dâhilî sureti şirketin teşkiline hükümetçe müsaade ita olunduktan sonra bir ay zarfında Dersaadet’te Takvim-i Vekayi ve diğer muteber bir gazete ile ve şirketin muamelatı veya şuabât idaresi bulunan yerlerde cerâid-i resmiye ve saire ile aynen veya icmâlen neşir olunacağı gibi nizamname-i dâhilîde hükümetin müsaadesiyle vuku bulacak her gûne tadilat ve her senenin heyet-i umumiye mukarreratı ve senelik bilanço suretleri dahi gerek Dersaadet ve gerek taşrada ber vech-i muharrer ilan kılınacaktır.

Kırk Beşinci Madde – Şirket ihraç edeceği hisselere sahip kaydı zımnında neşir eyleyeceği tarifnamede evvela şirketin maksad-ı teşekkülünü ve müddetini ve sâniyen müessislerin esamisini, salisen sermayenin miktarını ve suret-i tezyidi, râbian temettuun suret-i taksimini ve bu miyânda müessislere ve heyet-i idare azasına tahsis kılınacak mekâdîri sarahaten derç ve beyan edecektir.

Kırk Altıncı Madde – Şirket işbu nizamnameyi tab‘ ve temsil ettirerek talip olanlara ita eleyeceği gibi elli nüshasını bir defaya mahsus olmak üzere Ticaret Nezaretine irsal edecektir.

Kırk Yedinci Madde – Şirket istatistik idaresince ita kılınacak numunesine tevfikan her sene muamelatına dair bir istatistik cetveli tanzim ve nezarete takdim eyleyecektir.

[Mühür]

Şûrâ-yı Devlet

 

İşbu Nizamname-i Dâhilî Nümunesinin Fiyatı

İki Çeyrek Mecidîdir.












Delidevrez Çayı Mutlaka Islah Edilmelidir.

“Tosya”nın bir ihtiyacı “Delidevrez” Çayı Mutlaka Islah Edilmelidir. Tosya (Hususi) – Tosya’nın en hayati, fakat çok müşkül; en kazançlı...