TOSYA-ÇERKEŞ DEMİRYOLU
MÜTALAASI
Bolu’ya çekilecek
Şimendüfer hattının Çerkez-Tosya üzerinden Sivas hattına diğer hattının da Tuht
nahiyesinden Çankırı’ya uzatılmasının bölgenin gelir ve refahını artırarak
kereste vs. nakliyatını kolaylaştıracağı şeklinde Çankırı Mutasarrıflığı’nda
alınan mütalaanın gereğinin yapılacağı.
METİN :
Nafia Nezaret-i
Celilesi’ne
Bolu'ya
temdîd edilecek şimendüfer hattının Çerkes – Tosya tarikiyle Samsun – Sivas
Hattına ve bir şubesinin de Tuht Nahiyesinden geçirilerek Kengırı’ya îsâli hayli
hazâin-i tabiiyyenin inkişâfına ve ahalinin te’mîn-i refah ve saadetiyle
beraber vâridât-ı hazinenin tezâyüdüne bâis olacağından bahis ile bazı
mütâlaâtı hâvî Kengırı Mutasarrıflığı’ndan alınan tahrîrâtın sureti leffen
irsâl kılınmış olmağla sûret-i işʻâra nazaran iktizâsının îfâ ve inbâsı menût-ı
himem-i aliyye-i nezâret-penâhîlerinden ol bâbda
12
Nisan 1330/25 Nisan 1914
Dahiliye
Nezaret-i Celilesi’ne
Kastamonu
vilayeti medâr-ı taayyüşleri ancak kuvve-i inbâtiyesi mahdûd olan arazilerinin
felahına ve tabiatın bahşedip yevmen fe-yevmen tenâkus eden ormanlardan kereste
tedarik ve istihzarına ağnâm ve tiftik keçisi yetişdirmesine münhasırdır
ihtiyâcât-ı mahalliye nisbetinde sanayi-i mütenevvianın bulunmamasından ve
turuk-ı hadîdiyenin fıkdanından alelhusus kasabât ve kurânın gayet geniş sahada
dağınık ve mahdûd olmasından ahalinin bir kısmı şu meşâkk-ı adîdeyi iktihâm ile
bidâʻa-i mahdûdeyi hayvan sırtlarında ücret-i hasîse mukâbilinde nakl eylemekle
vakitlerini ve vücudlarını ifnâ eylediklerinden mesâî-i vâkıalarından bir fâide-i
vâfiye hasıl olamayıp emekleri hemen hemen heba ve ihtiyaçlarını def için
alacakları metâı dahi masârıf-ı nakliyenin inzimamından nâşî değerinden pek
ziyade fiyatla iştiraya mazhar kaldıklarından ahvâl-i umumiyelerinin ıslâhını
tefekkür ve bu sefâlet ve meskenetden tahlis çarelerine tevessül-i hükümet-i
seniyye için mesele-i mühimme-i idariye olduğu gibi hükümet-i [seniyyenin]
inzâr-ı dikkatini bu (…) şiddetle imâleye zât-ı sâmî-i âsifâneleri için âmil-i
mühim bulunmağla maʻrûzât-ı âtiye inzâr-ı hakâyık-şinâsîlerine arz ve izaha
mücâseret olunur.
Maʻlûm-ı
dekâyık-ı melzûm-ı âsıfâneleri olduğu üzere umum için bir malı fazla bir bedel
ile iştira zarar ve heder ise de o mala bedelen verilecek paranın dahi yine
değerinden pek dûn satılmış mal veya ecr-i mislinden pek noksan tutulmuş ücret
mukabilinde toplanmış ise o zararın iki kat olduğu bedîhî bulunmağla bu ahval-i
iktisadiyenin temâdîsiyle bu kâbus-ı mazîk ve fakrın bu vilayet ufkundan
gitmesine de imkân olmadığından hükümet-i seniyyenin bu hususa bir an evvel
sarf-ı makderet eylemesi ve ekser vilâyât-ı saire ahalisinin müstefîd olduğu
vesâit-i ümrâniyeden bu ana kadar hisse-mend olamayıp fîmâ baʻd mahrumiyet-ı
mutlakada metrûk mağdur bırakılmaması maslahaten pek zaruridir vilâyât-ı
şâhânenin ekserinde demiryolları ahalisinin kesb-i servet ve arazinin iktisâb-ı
maʻmûriyet eylemesine hidmet eylemiş meselâ Aydın, Beyrut ve Suriye
vilayetlerinden ihtiyaç-ı hâzıraya göre nisâb-ı tekemmüle bile reşide olmuş
iken Kastamonu vilayetinde on kilometrelik şimendüferin bulunmaması ihtiyaç ve
imkana maʻkûsen bu mahrumiyetin temâdîsi hazine-i maliyenin bu vilayetden
hisse-i menâfiinin nisâb-ı hakikisinden dûn kalmasına bâis olduğu gibi gerek
istikrâzâtın temâdîsi gerek masârıfât-ı hükumetin îcâbât-ı zamâne ile mecburen
tezâyüdü hasebiyle vâridât-ı vilayetin hâl-i tevakkufda kalması evliyâ-yı umûru
düşündürecek vaziyet-i maʻkûse olmakdan her halde nazar-ı dikkate almalarına
dahi bir vesile-i sâniye bulunmakdadır turuk-ı hadîdiyenin tesisinde lazım-ı
gayr-ı mufârıkı olan teminat akçesi şu müzâyakalı zamanlarda bir mesele-i
mühimme-i maliye ise de âtiyen arz edileceği üzere büdçede karşılıksız bir
masraf olmayarak vâridât-ı saire tevfîr ve maʻmûriyet-i müstakbele temin
edilmiş olur ise artık tereddüd ve fazla tevakkuf bir suretle cây-ı kabul bulamayacağından
seri teşebbüsler ile temâdî iden zararlara mukabele edilmesi îcâb ile Fransa’nın
en uzakda kalmış bir köyündeki malın kıymeti şimendüfer yollarının iskele
başlarındaki değerinden hiçbir zaman yüzde otuzdan ziyade bir fark göstermediği
bu vilayet dahilindeki fiyatlarda bile yüzde yüz ve iki yüz fark göstermesi
biçare ahalinin esbâb-ı müzâyakasını tayine kafi ve hükumetin dahi kemiyeti itibarıyla
furûht etmekde olduğu mâl-ı mîrî aʻşârının değerinden ne kadar dûn olarak satıp
kendi zararına katlandığına burhân-ı celîdir maâden-i mevcûdesi itibarıyla bir
mevki-i mümtâz kazanmış olan Kastamonu vilayetinde işbu mebzûliyet ve tenevvua
rağmen ihrâcât mümkün olamıyor ve her imkana mukabil turuk-ı hadîdiye tesis
olmayınca bu hazâin-i maʻdeniyeden istifade dahi kabil olamayacağı her gün
tahakkuk ediyor ne ecnebiler levâzımât ve havâyiçlerini kolaylıkla dahile celb
ve ve meâdeni ihrâca sevk edecek imkan gördüklerinden rağbet edebiliyorlar ne
de yerliler tecrübe ve servetlerinin kılleti nisbetinde cüretleri dahi bittabi
az olduğundan ecânibden ziyade cesaret gösterip muvaffakiyet elde edebiliyorlar
bu bedâhat bu ana kadar yüzlerce ruhsatnâmeleri alınmış ve mekşûf olmuş
meâdenden edilmemesiyle sabit olmağla itâle-i maʻrûzâta mahal görülemez teminat
mukabelesi suver-i maʻrûza-i âtiye ile kabiliyet tedariki tezâhür edeceğinden
Bolu Hattının Samsun, Sivas hattına doğru ve iki yüz seksen kilometre temdidiyle
takdîmu’l-ehem ale’l-ehem veçhile Tosya ve Kengırı’ya îsâli bir tarafdan
ahalinin ihtiyacını taklîl ve menâfi-i âtiyesini istihzâr edeceği gibi
şimendüferlerin îcâbâtından olarak muâmelâtın tekessürü ve vâridât-ı umumiye-i mahalliyenin
ale’t-tedrîc mütemadiyen tezâyüdü hasebiyle hazineye vâridât-ı külliye celb
eyleyeceği emsaliyle zâhir ve hususiyle işbu hattın güzergahındaki Karacaviran
ve Tuht’daki kömür ve demir meâdini itibarıyla şimendüferlerin kömür sarfiyatından
pek çok istifade edeceği belki ray ve travesesi gibi edevât-ı sakîlenin
suhûletle tedariki mümkün olacağı ve Tuht nahiyesindeki bakır ve meâdin-i
sairenin ihrâcâtına sebeb-i müstakil olacağı emr-i âşikârdır bu hattın
güzergahı Bolu, Gerede, Çerkeş, Koçhisar, Tosya ve bir kısa şubesi Koçhisar –
Tosya arasından Tuht nahiyesinden geçerek Kengırı olması îcâb eyler işbu hattın
tûlü Bolu’dan Tosya’ya kadar (ik yüz otuz beş) kilometre ve Kengırı’ya
verilecek şubenin tûlü de (kırk beş) kilometre olmağla cemʻan iki yüz seksen
kilometreye bâliğ olur bu hattın güzergahı cibâl olmayıp arazi-i müsteviyeden
ibaret bulunmasına binâen ameliyât-ı fenniye ve müşkileye mütearif değildir
vilayet dahilindeki mutasavver güzergahların cümlesine suhûlet-i ameliyât
itibarıyla fâik olduğundan iştibâh yokdur işbu hattın güzergahı ziraat nokta-i
nazarından dahi pek ziyade hâiz bir sahân ve Kastamonu ve havalisinde istihlâk
olunan mevâdd-ı kesîrenin Kengırı mahsulü bulunmasıyla bu hakikat sabitdir
Kengırı merkez kazasıyla Çerkeş kazasının aʻşâr bedeli otuz altı bin lira
olduğu halde Kastamonu Araç’ın ancak yirmi bir bin lira olup yalnız yirmi dört otuz
saat hayvan üzerinde nakl olunan Kengırı zehâirinin Kastamonu’daki kıymet-i
mebîasına ircâʻ edildikde bu yekûnde dört misli takdir edilmesi îcâb eyler
Ilgaz silsile-i cibâl eteklerinde güzer edecek bu hattın vücuduyla ormanlardan
edilecek istifade dahi İstanbul kereste ihtiyâcâtından medâr olacağı ve bu
vadilerde bir devre-i faaliyetin inkişâfına sebeb verecek köylülerin ahvâl-i
ictimâiyelerine bile hüsn-i tesir ilkâ edeceği emr-i vaki gibidir esas hattının
sahil-i bahrden uzakça ve Ilgaz Dağlarının arkasından müruru cihet-i askeriyece
dahi temin-i fevâid eyleyeceğinden şüphe yokdur iki yüz seksen kilometre
addolunan bu hattın teminat-ı metakâbilesine gelince nakliyât-ı hazıranın ez
cümle zahire pirinç ve yün, tiftik, tuz, meyve ve kerestenin ve yolcular
ucûrâtının tutmakda olduğu yekûn-ı mühim yevmen baʻde yevm tezâyüd edecek
muâmelât sayesinde birkaç senede teminat iʻtâsından istifnâ göstereceğine iʻtimâd-ı
küllî mevcûddur birkaç sene için kilometre başına teminat bedeli olan “on beş
bin” frankın bir sülüsünün hükumet canibinden iʻtâsına zaruret hissedilse “iki
yüz seksen” kilometre için “bir milyon dört yüz elli bin” Frankın temin
edilmesi iktizâ eyler ki buna dahi bi’l-hesâb “altmış bin” lirayı tecâvüz
eylemediğinden vâridât-ı öşriyenin tezayüdüyle buna karşılık tamamen demekdir
şöyle ki Bolu, Tosya hattının ve Kengırı şubesinin nakliyatı temin eylediğinden
zehâir bi’l-cümle mahsûlât-ı arziyenin Kastamonu, İzmit, İstanbul piyasasına
karîb bir kıymet ihrâz edeceğinden bunların kıymeti derhal bir misli değeriyle
satılmasını mûcib olmağla aʻşârı “otuz altı bin” liraya ihale olunan emvâl-i
öşriyenin bir misli ziyade ve Gerede’nin “bin beş yüz” ve Tosya’nın dahi “altı
bin altı yüz” liraya olan ihale bedelâtı aynı veçhile birer misli tezâyüd
edeceğinden yalnız bu üç kalemden ekallen ilk senede elli bin küsur lira
mütehassıl olacağından karşılık tamamen bulunmuş demekdir Kengırı Memlihasının
ihrâcâtı dört milyon kiloya resîde olacağından hayvan üzerinde nakledilegelen
bu mikdar tuzun nakliyatından ekallen kilo başı beş para ve bazan on para
tasarruf olunacağına binâen bu suretle de beş ile on bin lira arasında bir
tasarruf hasıl olmağla işbu turuk-ı hadîdiyenin hîn-i tesisinde menâfi-i
muhtelifeden ne kadar fevâid temin olunacağı istidlâl ve emvâl-i öşriyenin bir
misli tezayüdüyle vâridât-ı hususiye-i vilayetin dahi o nisbetde bir mikyas
çoğalmasını mûcib olacağından umûr-ı masârıf ve ziraat ve nafianın başka bir
küşâyişle saha-i terakkiye hatve-endâz olacağı muhakkakdır bu hattın Çerkes,
Koçhisar, Tosya tarikıyla temdidinin her suretle Zağferanbolu, Araç, Kastamonu’ya
rüçhâniyeti yakın eder Zağferanbolu, Araç, Kastamonu hattı yüz elli kilometre
olup Çerkeş, Tosya tarîki ise yüz kırk beş kilometreye bâliğ olmakda bulunmağla
bu beş kilometrelik fazlalığa Tosya, Samsun, Sivas hattına Kastamonu’dan şarkan
yirmi beş kilometre akrab olduğu gibi Kastamonu, Tosya istikametinden elli
kilometre de başkaca şimâlde kaldığından cemʻan bu hat seksen kilometre mesafe
kazandığı tahakkuk eder işbu hattın tesisinde dahilde bulunan kazaların kâffesi
on saatde hat boyuna kurbiyeti olacağından sahil ise on sekiz yirmi dört saat
bulunduğuna göre her halde suhûlete mazhar olacağından merkez-i vilayetden
geçmemekle beraber yine umum vilayet üzerine bir inkılâb-ı hayr-ı iktisâdî vücuda
gelecektir halbuki Kastamonu’dan hattın mürurunda Kengırı’nın Kastamonu’ya olan
buʻdiyeti yirmi dört saat olduğu gibi Ankara’ya da o kadar baîd olduğundan
vilayetin en mahsûldâr olan kısm-ı cenûbu bulunan Kengırı kazasının olduğu gibi
aynı metrûkiyetde kalacaktır Kastamonu ve civarında ziraatin terakkî
eylememesine binâen hâricden suhûletle gelecek zehâir ile köylülere zaruret
daha çoğalacağı bir emr-i yakındır kilometre itibarıyla tedkîkât icra edilince
anlaşılıyor ki Kastamonu, Araç hattının yüz elli kilometresinde n her birine “iki
yüz on üç” lira isabet eylediği halde Çerkeş, Tosya hattının her kilometresine
şimdiki halde bin iki yüz doksan küsur lira isabet eder bu suretle Kengırı
mahsûlâtı münâkalâtın iktisâb edeceği suhûlet sayesinde artmakla beraber
Kastamonu zehâirinin dahi terakkî eylemesini îcâb eder ve bu yüzden Kastamonu
havalisinde ziraatin terakkisine hıdmet edeceği cihetle şimendüferin
Çerkeş-Tosya’dan mürur etmesi zaruri görülüyor servet-i mahalliyeden ağnâm ve
tiftik keçisi üzerine mukâyese edilince Kastamonu hattının kilometre başına bin
dört yüz doksan üç re’s mevâşî isabet eylediği halde Çerkeş, Tosya hattının her
kilometresine iki bin dokuz yüz otuz bir aded tesadüf eylemekdedir nüfus
itibarıyla tedkikâta devam edilince görülüyor ki Kastamonu kısmına dokuz yüz
seksen altı nüfus isabet eylediği halde Çerkeş, Tosya hattına bin üç yüz on
kişi tesadüf eylemekdedir binâen aleyh Kastamonu vilayetinde vücuda getirilecek
inkılâb-ı iktisâdî için Bolu’ya temdîd edilecek şimendüfer hattının Çerkeş,
Tosya tarîkıyla Samsun, Sivas hattına iltisâkı îcâb eylediği gibi bir şubenin
dahi Tuht nahiyesinden bi’l-murûr Kengırı’ya îsâli taht-ı elzemîden olup işbu
hatt-ı aslînin tesisiyle muntazır olan terakkî âsârı görüldükçe hatt-ı esâsîden
şuabât-ı lazimenin ferşine dahi baʻdehû ibtidâr olunabilir her halde bu vilayet
ahalisinin servet-i kesb ve memleket dahi maʻmûriyet ihrâz eylemesi için
sebeb-i yegâne arz edildiği vechile bir şimendüferin sürat-i tesisidir teminat
mülâhazâtına ber vech-i bâlâ mahal kalmadığından tereddüde sebeb görülemez maʻrûzât-ı
ânife hakikate mukârin ve îcâb-ı maslahata dahi muvafık bulunduğu halde
îcâbının icrası vâbeste-i irâde-i sâmîleri bulunmağla ol bâbda emr ü fermân
hazret-i men lehu’l-emrindir.
Fî
15 Cemâziye’l-evvel sene 332 ve fî 29 Mart sene 330/11 Nisan 1914
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder