11 Temmuz 2025 Cuma

Delidevrez Çayı Mutlaka Islah Edilmelidir.


“Tosya”nın bir ihtiyacı

“Delidevrez” Çayı Mutlaka Islah Edilmelidir.

Tosya (Hususi) – Tosya’nın en hayati, fakat çok müşkül; en kazançlı, fakat o nisbette de masraflı bir işi vardır ki yıllardan beri bunun yapılmasını, bu mühim işe el uzatılmasını herkes arzu ettiği halde kat’î bir hamleye, ciddi bir teşebbüse mazhar olmamıştır. Bu, Devrez Çayı’nın ıslahı işidir.

Devrez, batıdan gelerek Tosya çeltik ovalarını baştan başa kat ettikten sonra Kızılırmak’a dökülen ve kendi bildiğine akan bir çaydır.

Taşkın zamanlarında çeltik tarlalarını harabezara çevirdiği için ona “Delidevrez”[1] dahi derler.

Çeltik, ziraati daha tohum toprağa serpilmeden evvel başlayarak biçim zamanına kadar suya ihtiyaç gösteren bir ekenektir. Daima su içinde yaşar ve büyür. Bunun içindir ki Devrez Çayı’na çeltik ovalarının can damarı, çeltik mahsulünün abıhayatı denilse yeridir. Ehemmiyeti bu suretle kendini gösteren Devrez’in suyu son beş, altı seneden beri zeriyata kâfi gelmektedir.

Bunun başlıca sebebi, pirinç mahsulünün diğer hububata nazaran gördüğü rağbet dolayısıyla birkaç seneden beri Tosya’nın garbındaki Ilgaz kazası köylerinde de vasi mikyasta çeltik ziraatı ihdas edilerek Tosya’ya gelecek suyun oralara çevrilmesi ve eskisine nazaran bol yağmur ve kar yağmamakta olması hasebiyle suların esasen azalmış bulunmasıdır.

Bu vaziyet Devrez Çayı’nın gayrı muntazam ve geniş sahası içinde yayılıp dağılan suyun muntazam bir kanala alınması ve israfa meydan bırakılmaması ihtiyacını göstermektedir. Fakat, yetmiş-yetmiş beş kilometre imtidat eden Devrez mecrasına bu suyu zaptedecek arazi ashabının muktedir olamayacağı bir keyfiyettir. Daha doğrusu hükümetin tavassutuna muhtaç olan bir meseledir.

Çünkü Devrez vadisi, arzu edildiği şekilde ıslah edildiği ve su büyük kanal dahiline alındığı zaman çayın her iki tarafında da çok geniş ve kıymetli çeltik sahası meydana çıkacaktır ki sahipsiz olan bu arazi şüphesiz hazineye ait kalacaktır.

Bununla beraber Devrez’in vakit vakit yatağını değiştirmesinden şimdi işgal altında bulunan bir kısım sahipli arazide meydana çıkacak ve bunlara mukabil kanala istikamet vermek noktasından bir kısım arazinin de mecraya kalbolunması iktiza eyleyecektir.

Bu karışık ve çok külfetli noktalar ıslaha ait emelleri tahakkuk ettirmemekte, buna mukabil zeriyatın ve sulama işlerinin tahdide ve münavebeye tabi tutulmasına, bu da istihsalin arzu edildiği dereceyi bulmamasına amil olmaktadır.

Devrez’ın ıslahı için yeniden umumi bir arzu ve cereyan vardır. Bu cereyan, geçenlerde Kastamonu Vali Vekili Fazıl’ın bu mesele ile çok alakalanmasından kuvvet almıştır.

Memleketin serveti, köylünün refahı namına çok temenni ederiz ki bu yeni teşebbüs, beklenilen müsbet ve iyi neticeyi meydana getirmekte bir müşküle uğramasın.

Zaman, 8 Aralık 1934



[1] Osmanlı belgelerinde “Delidüz” denildiği de görülmüştür. Bakınız : https://tosyatarihi.blogspot.com/2019/06/tosyada-celtik-ziraati.html


11 Haziran 2025 Çarşamba

Pirinç Memleketi Çok Çalışkandır

Tosya Mektupları

Pirinç Memleketinin Halkı Çok Çalışkandır

Kasabada bağcılık çok ilerledi, meyvacılığa ehemmiyet veriliyor.



Tosya 15 (Hususi) – Tosya, Anadolu’nun şimalinde Kastamonu vilayetine bağlı şirin ve büyük bir kasabadır. Tosya denince akla pirinç gelir. Filhakika pirinç ve çeltik sahaları memleketin dört tarafını sarmış bulunuyor.

Zamanında yeşermiye yüz tutan bu uzun ve geniş arazi uzaktan bakıldığı zaman Tosya şehri yeşil bir atlasın ortasında, gene yeşil ve muntazam bağlar ile bir cenneti andırıyor. Memlekette pirinç çeltiklerini ayıklamak için bütün mahsulatın çeltiklerini ayıklamıya mahsus bir çeltik ayıklama fabrikası vardır. Burada pirinç mahsulatı ayıklanarak çuvallara sevk olunur.

Tosya halkı çalışkanlığın timsalidir. Bir koldan çeltik sahalarında meşgul olurken, diğer taraftan şehrin yakın muhitini çeviren yemyeşil bağlar ile uğraşırlar. İlkbahar başından sonbahar nihayetine kadar şehirhalkı bağlara göçecek yazın şiddetli sıcaklarını bağlarında “Gümele” dedikleri evlerinin serin taraçalarında geçirirler.

Tosya bağlarının üzümleri çok lezzetlidir. Bundan başka bağlarda her türlü meyva ağaçları, bilhassa nefis vişneler nazarı dikkati celp etmektedir.

Tosya halkı bugünün ve yarının iktisadi gidişine uygun olarak yaşamaktadırlar. Memleket, şeker, gaz ve tuz gibi hariçten gelen ihtiyaçlardan maada, diğer bütün yaşama malzemelerini kendi içinde hasıl etmektedir. Dokumacılık burada en fazla inkişaf etmiş bir sanattır. Şehrin içerisinde 600’e yakın dokuma tezgâhları mevcuttur. Bu tezgahlarda dokunan kumaşların ham maddesini halk kendi hasıl ettiği gibi, kumaş iplikleri de gene evlerde kadınlar tarafından hususi iplik eğirme çıkrıkları vasıtası ile iğrilmektedir.

Maarif

Burada ilim ve irfana karşı çok içli ve özlü bir arzu mevcuttur. Çocuklarını okutmak için her ana ve baba elinden gelen fedakarlığı yapmaktadır. Okuyamayacak kadar fakir çocuklara ise memleket halkı her türlü muaveneti yapmaktan çekinmiyor.

Memleketin en büyük ihtiyaçlarından biri, bir halk okuma odasıdır. Bugüne kadar böyle bir ihtiyacın temin edilmemesi pek acı bir şeydir. Mamafih bu yakınlarda bu zaruri ihtiyacın da teminine çalışılacaktır.

Kasabada beş sınıflı olmak üzere üç ilk mektep vardır ve her sene 30’a yakın mezun vermektedir. Fakat ilk tahsilini bitiren yavrulardan ailelerinin iktisadi iktidarlarına göre ancak iki veya üçü tahsillerini ilerletmek için vilayet orta mektebine veya lisesine gidebilmektedir. Bu sebeple bir orta mektebin açılmasını halk istiyor.

Gelecek mektubumda ticaret ve burada faaliyetten ve umumi hayattan bahsedeceğim.

17 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi 

22 Mayıs 2025 Perşembe

1927 Tarihli Tosya Kazası Haritası

   H000632         H/0170            Harita, Grafik, Plan ve Paftalar         Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi

    Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan dört yıl sonra Tosya kazası ziraat memurlarından Behçet Bey, Tosya kazasında meydana gelen gelişmeleri konu edindiği bir harita hazırlamıştır. 1927 tarihli bu harita, henüz yeni kurulmuş olan Türk Tayyare Cemiyeti’ne hediye edilerek, basımı İstanbul’da, Çiftçi Matbaasında gerçekleştirilmiştir. Tosya kazasındaki gelişmeler gerek altyapı gerekse üst yapı dâhilinde ele alınmıştır. Kazada kurulmuş telefon hatlarından, yapılmış ve yapılmakta olan yollara ait bilgileri haritaya işlenmiştir. Kaza köylerinde açılmış okullar, cinsiyetlerine göre öğrenci sayıları hakkında bilgilere tablolarda yer verilmiştir. Tosya kazasının kalkınması ve gelişmesi için var olan coğrafi potansiyeller, fiziki, beşeri ve ekonomik bakımdan değerlendirilerek, ilgili konular grafik ve tablolarla görsel hale getirilmiştir. 

    Haritanın Açıklama Metni:

    “Cumhuriyet-i idarenin [Cumhuriyet idaresinin]10 telefon, köy yolları, köy mektebleri gibi kıyâmın [kalkınma] eserlerini, köy kanununun teceddüd [yenilenme] ve inkılâbını [ değişme] yaratan bütün varlıklarını bir sene zarfında göğsünde toplayarak 1927 senesine kavuşan güzel Tosyanınihsârı [kısaltılmış], zirai, coğrafi ve grafik bilumum [çeşitli] vaziyetini irâe [gösterme] eden bu kıymetli eser ziraat memuru Behçet Bey tarafından bizzat inkişâf [ortaya koyma] ve tersim [resim çizme] ile tayyare cemiyetine hediye edilmiştir. 1Mart 1927. Türk Tayyare Cemiyeti Tosya Şubesi Reisi Nuri. Bu açık

KAYNAK :

B. GÖKMEN Cumhuriyet'in İlk Yıllarından Bir Harita Örneği: 1927 Tarihli Tosya Kazası HaritasıÇankırı Karatekin Üniversitesi SBE Dergisi 7(1): 429-454




24 Ocak 2025 Cuma

Kastamonu'da Çukurçeşme ve İki Lüleli Çeşme'nin suyu

 KONUKastamonu’nun Halife Sultan ve Topçuzade Mahallesi'nde bulunan Çukurçeşme ve İki Lüleli Çeşme’nin suyunu evlerine akıtmak isteyenlerin engellenmesi için mahalle ahalisinin Kastamonu kadısına ve mütesellimine hüküm yazılması talebi. 29.Z.1120 (11 Mart 1709)

 


METİN :

Devletlü saadetlü sultanım hazretleri sağ olsun,

Kastamonu’da vâki Halife Sultan ve Topçuzade Mahallesi’ ahalilerinin arzuhalleri budur ki;

Zikr olunan Halife Sultan Mahallesi’nde Çukurçeşme’ye ve Topçuzade Mahallesi’nde iki lüleli demekle demekle maruf çeşmelere üç yüz seneden mütecaviz cari olan suda kimsenin alakası olmayıp bizler intifa edip sinin-i mezbureden beri kimesne hakk-ı şurb ve şifa iddia etmiş değil iken ve ber muceb-i defter cari olagelmişken yine medine-i mezbureden bazı kimseler mütegallibeden olup mütemevvil olmakla fuzulen zikr olunan çeşmelerin suyun menzillerine icra etmek murad ve bazıları dahi bizim mukaddema menzillerimize gece ile su gelir imiş diye muarazadan hali olmayıp niza etmeleriyle ber muceb-i defter mahallinde şerle görülüp nizaları def olunmak üzere Kastamonu kadısına ve mütesellimine hitaben divandan şerle hükm-i şerif reca olunur ferman sultanımındır.

Bendegân-ı ahali-i mahallegân

 

Mahallinde Şerle Divandan Hüküm Buyruldu

22 Kasım 2024 Cuma

Tosya Çifte Hamam Tevliyet Beratı

 Geçtiğimiz günlerde çıkan yangında zarar gören Tosya Çifte Hamam ile ilgili tevliyet beratı.

KONU: Tosya’da Selahaddin Vakfı’ndan Çifte Hamam Vakfı’nın mütevellilik beratının Sultan II. Mahmut’un 4 Cemaziyelahir 1223/28 Temmuz 1808’de cülusu (tahta çıkışı) nedeniyle yenilenmesi

METİN:

Nişân-ı şerîf-i âlîşân-ı sâmî-mekân-ı sultânî tuğrâ-yı garrâ-yı cihân-sitân-ı hâkânî hükmü oldur ki;

Bin iki yüz yirmi üç senesi Cemâziye’l-âhirinin dördüncü günü taht-ı âlî-baht-ı Osmânî üzere cülûs-ı hümâyûn-ı meymenet-makrûnum vâkî‘ olup umûmen tecdîd-i berevât olunmak fermânım olmağın binâen alâ zâlik Tosya’da vâki‘ Selahaddin Efendi Vakfı’ndan Çifte Hammâm Vakfı’nın ber vech-i hasebî mütevellîsi olan evlâd-ı vâkıfdan Ömer Halîfe ibn-i Ali fevt olup yeri hâlî olmağla erbâb-ı istihkâkdan sulbu kebîr oğlu işbu râfiu tevkî‘-i refî‘i’ş-şân-ı hâkânî es-Seyyid Hüseyin zîde şerefu siyâdetihî mahall ve müstehak olduğun evkâf-ı mezbûrun ehl-i mürtezikaları ala vechi’s-sıhha haber vermeleriyle tevliyet-i merkûme babası mahlûlünden oğlu mezkûra tevcîh ve yedine berât-ı âlîşânım verilmek recâsına Tosya Kadısı mevlânâ es-Seyyid el-Hâc Mehmed zîde fazluhû arz etmekle mûcebince tevcîh olunmak bâbında bin yüz doksan bir senesi Rebî‘u’l-evvelinin dördüncü günü sâdır olan bâ ruûs-ı hümâyûn merkûmun yedine verilen atîk berâtı Dersaâdetime gönderüp tecdîdin recâ etmeğin hakkında mezîd-i inâyet-i pâdişâhânem vücûda getürüp atîk berâtı mûcebince târîh-i mezbûrdan müceddeden bu berât-ı hümâyûnu verdim ve buyurdum ki; mezbûr es-Seyyid Hüseyin zîde şerefu siyâdetihî vurup üslûb-ı sâbık üzere tevliyet-i mezkûra mutasarrıf olup edâ-yı hıdmet eyledikden sonra işbu berât-ı âlîşânıma mugâyir ber vech-i hasebî tevliyeti umûruna taraf-ı âhardan hiç ferd mâni‘ ve müzâhim olmayup dahl u taarruz kılmayalar şöyle bileler alâmet-i şerîfe i‘timâd kılalar.

Tahrîran fi’l-yevmi’s-sâmin ışrîn şehr-i Muharremi’l-harâm sene hamse ve selâsîn ve mieteyn ve elf (28 Muharrem 1235 – 16 Kasım 1819)

Mahrûse-i Kostantınıyye

4 Eylül 2024 Çarşamba

Tosya Tefsiri Mustafa Efendi Tekkesi

KONU: Tosya’da Akşemseddin hulefasından Tefsiri Şeyh Mustafa Efendi Tekkesinin imamet ve hitabet ciheti için vakfedilen arazi ile ilgili emr-i ali

 


METİN:

TUĞRA

Sultan Abdülmecid (1839-1861)

İftihâru’l-eâlî ve’l-eâzim müstecmiu cemî‘i’l-meâlî ve’l-mefâhim el-muhtass bi-mezîd-i inâyeti’l-meliki’d-dâim ricâl-i devlet-i aliyyemden hâlâ tevki‘-i dîvân-ı hümâyûnum olan el-Hâc Ahmed Keşân dâme uluvvuhû tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki;

Kıdvetü’s-sülehâ ve’s-sâlikîn eş-Şeyh Ahmed zîde salâhuhûnun virdiği arzuhal meâlinde Tosya’da vâki‘ Akşemseddin hulefâsından ceddi Tefsîrî es-Seyyid eş-Şeyh Mustafa Efendi Tekyesi postnişini olup kazâ-i mezbûra tâbi‘ Yarımcakaya karyesinde ashâb-ı hayrâtdan Veli Fakîh’in kadîmden câmi‘-i şerifi imâmet ve hitâbet hıdmetlerine meşrûta üç müdlük yeri muahharan tekye-i mezbûre fukarasına taâmiye olarak bâ berât rabt ve tahsis olunmak ve atîk tarih ile ceddi şeyh-i mûmâ ileyh yedine virilen emr-i âlî zâyi‘ olmuş olduğundan zikr olunan mahalli zabt ve tasarrufu içün müceddeden yedine emr-i âlîşânım i‘tâsı husûsunu istid‘â etmiş ve kuyûda lede’l-mürâca‘a evkâf-ı hümâyûnum mülhakâtından medîne-i mezkûre Yeni Mahalle’de Şeyh Mustafa Efendi Tekyesinin ber vech-i meşrûta meşîhat ve câmi‘-i şerîf vakfının vazîfe-i muayyene ile imâmet ve hitâbet cihetleri evlâd-ı vâkıfdan sâhib-i arzuhal mûma ileyhin uhdesinde bulunmuş olmakdan nâşî kuyûd-ı lâzimesi Defterhâne-i Âmiremden ba‘de’l-ihrâc Tosya kazasına tâbi‘ Yarımcakaya nâm karyede Veli Fakîh nâm üç müdlük yeri imam olanlara cihet-i imâmete vakf ettiği defâtir-i atîkada mukayyed ve hâsıl üç yüz altmış akçe yazu ile defter-i evkâfda muharrer kalemiyle tahrîr-i defter olmuş olup bu takdîrce ber muktezâ-yı defter-i hâkânî sâlifü’z-zikr üç müdlük yerin hâsılâtı Veli Fakih’in cihet-i imâmet vakfı tarafından zabt olunmak iktizâ idüp ancak karye-i mezbûre ahâlîsi perâkende ve mescidi harâb olup imamı dahi olmayup hâlî ve muattal kalmağla bin yüz otuz bir senesi Akşemseddin hulefâsından Tefsîrî Şeyh Tekyesi fukarasına taâmiye olmak içün Anadolu Muhâsebesine kayd ile berât-ı âlî i‘tâ olunmuş ve bin yüz otuz dört senesi taraf-ı âhardan müdâhale olunmamak üzere evkâf muhâsebesinde mukayyed bulunmuş ise de defterhâne-i âmiremde olan kaydı mahalli tashih olunmayarak açık kalmış olduğundan ber mantûk-ı istid‘â müceddeden emr-i âlîşânım i‘tâsı kaydının tashihine menût olmağla mârru’l-beyân Yarımcakaya karyesinde Veli Fakih nâm kimesnenin cihet-i imâmet içün vakf eylediği üç müdlük yerin hâsılâtı Tosya’da kâin Akşemseddin hülefâsından Tefsîrî Şeyh Mustafa Tekyesi fukarasına taâmiye olmak üzere defterhâne-i âmiremde olan kaydı mahalli müceddeden sebt ve tashih olunması taraf-ı hümâyûn-ı mülûkâneme lede’l-arz istîzân olunduğu veçhile irâde-i seniyye-i şâhânem taalluk eylediği halde müceddeden sebt ve tashihi içün dîvân-ı hümâyûnumdan bir kıt‘a tashih emr-i şerîfim ısdâr ve tisyârı muktezâ-yı maslahatdan idüğü eâzım-ı ricâl-i devlet-i aliyyemden bi’l-fi‘l Defter Emîni iftihârü’l-eâlî ve’l-eâzim müstecmi‘u cemî‘i’l-me‘âlî ve’l-mefâhim el-Hâc Mehmed Said Muhib dâme uluvvuhû tarafından arz ve i‘lâm ve mûcebince defterhâne-i âmiremde olan kaydı mahalli bâ hatt-ı tevkî‘î tashih olunmak üzere dîvân-ı hümâyûnumdan tashih emr-i şerîfim ısdârı ve istid‘â olunduğu veçhile sâhib-i arzuhal mûmâ ileyhe sâlifü’l-beyân atîk tarih ile virilmiş olan emr-i şerîfin kaydına tatbîkan evkâf muhasebesinden bir kıt‘a emr-i şerîf virilmek üzere muhâsebe-i merkûmeye ilmühaberinin i‘tâsıyla tesviyesi husûsu hâlâ Evkâf-ı Hümâyûnum Nâzırı destûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müşeyyid-i dirâyet-semîrim es-Seyyid Mehmed Hasîb Paşa edâma’llâhu Teâlâ iclâlehû canibinden dahi bâ takrîr ve telhîs ifâde ve ifhâm olunmuş ve ol veçhile icrasına irâde-i seniyye-i şâhânem müteallık olarak ol bâbda emr-i hümâyûn-ı mülûkânem şeref-sünûh ve sudûr itmiş olmağın sen ki tevkî‘i-i mûmâ ileyhsin ber minvâl-i muharrer kaydı mahallini kaleminle tashih ve evkâf muhasebesine ilmühaberi virilmek iktizâ iden icmâl-i hâkânisinin i‘tâsı hususuna mübâderet eyleyesin şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i(‘timâd kılasın

Tahriren fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşar min şehri Rebî‘i’l-evvel li sene erbaa ve sittîn ve isneyn ve elf (19.Ra.1264-24 Şubat 1848)


22 Ağustos 2024 Perşembe

Ilgazlılar ve Tosya Pirinci

Ilgazlılar ve Tosya Pirinci

Bu meşhur mahsulün nefasetini nasıl ihlal ediyorlar?

Tosya

Tosya pirinçleri ve buğdayları meşhur olan bir kazamızdır. Pirinç istihsâlâtında en büyük bir amil olan “Devrez Çayı” Tosya’yı hazinelere gark etmektedir. Kargı ile Tosya arasında Kızılırmak’a dökülen Devrez vadisi hep çalışkan Tosyalılar tarafından ihtimamla ekilen ve bakılan çeltik tarlaları ile doludur. Bilhassa Ağustos aylarına doğru bu vadi ucu bucağı bulunmayan bir yeşillik meydana çıkmaktadır. Tosyalıların ektikleri çeltik tarlalarının mesahası 75-80 bin dönümü geçmektedir. Köylü tarafından işlenilen bu arazinin hemen hepsi Tosya kasabasında oturan zenginlerin olduğu için köylü, çeltik işlerinde ortağına iş yapmakta ve sabahtan akşama kadar kızgın Temmuz güneşinin altında çalışarak kazandığı çeltiğin yarısını hiçbir gûnâ emeği sebkat etmemiş bulunan ağaya tevdi etmeğe mecbur kalmaktadır. Fakat bu sene Devrez’de su az olduğu gibi, Tosya pirinçlerinin şöhretini bütün bütün kaybettirecek bazı hareketler istihsâlât üzerinde fena tesirler yapmıştır. Devrez’in menbaı Çankırı vilayetinin daha ilerilerindedir. Yalnız Çankırı’nın Ilgaz kazası, Tosya’da çeltik alet olalıdan beri bir santimetre murabbaı bile çeltik ekmediği halde son iki sene zarfında çeltik yapmak hevesine düşmüş ve çeltik için hiçbir sulu bilmeyerek beyhude yere Devrez’in suyunu yaptıkları çeltik tarlalarına çevirmişler. Bu suretle Tosya çeltiklerinin hali susuzluktan fenalaşmış, Ilgazlılar da cahil olduklarından bir menfaat temin edememişlerdir. Ilgazlıların Devrez’e olan bu fuzuli müdahalesi Tosya çeltikçilerini fena halde sinirlendirmiş ve iki kaza arasında münazaalar çıkmasına sebep olmuş. Benim Tosya’da bulunduğum sırada iki kaza arasında çıkan bu ihtilafın halli için Çankırı ve Kastamonu vilayetlerinden bir heyet gelmiştir.

Tosya pirincinin nefaset ve şöhretini ihlal edici bir mahiyet arzeden Ilgazlıların bu fuzuli müdahalelerine her halde bir nihayet verilmesi icap etmektedir.

Tosyalılar yaz geldiği zaman hep bağlara çekiliyorlar ve kasabada birkaç memurdan başka kimse bulunmuyor.

Gündüz kasabada işi olanlar da akşam merkeplerine binerek bağların yolunu tutuyorlar. Gece oldu mu artık ne bir lokanta, ne de bir açık dükkân bulmak imkânı olmuyor. Tosyalıların bağa gitmelerinin acısını, asıl yabancı olanlar çekiyorlar. Daha doğrusu ben çektim ve tam bir gece aç kalmak ve aç yatmak bedbahtlığında bulundum.

Tosya’da gündüzleri yemek yenebilecek şöyle böyle bir aşçı dükkânı var. Akşam yemek yiyecekler gündüzden yemek tembih edeceklermiş… Ben bilmediğim için tembihte bulunamamışım ve nihayet aç kalmışım.

Tosya’da nazar-ı dikkatimi celbeden bir meseleden bahsedeyim: Seyahatim esnasında, her gittiğim otel ve handa gelen yolcunun hüviyetinin tespiti için imlası lazım gelen bir cüzdan var. Her yerde bu cüzdanın muhteviyatı birbirinin aynı. Yalnız Tosya’daki çok orijinal bir halde… Diğerlerinin hüviyetin tespiti için adı, babasının adı, işi, gücü, ne zaman geldiği, ne zaman gideceği, beraberinde kimse olup olmadığı vs… Tosya’daki Defter-i Hâkânî kayıt defterleri gibi kalın, enli, battal bir defter, bir sahifede belki 25 hane var. Misafir bu sütunlarda sorulan her şeyi yazmak mecburiyetinde. Şayet bir tanesine cevap vermediniz mi büyük bir cürüm işlemiş oldunuz. Ve otelci derhal size cürmünüzün temas ettiği ceza kanununun mevâdd-ı mahsûsasını hatırlatır. Bu sütunlarda şunlara cevap vermek mecburiyeti vardır.

Boyu, posu, sıkleti, suratının biçimi, bıyığının şekli, gözlerinin rengi, şişman mı, zayıf mı, elbisenin rengi, biçimi, şapkanın cinsi, azasında bir noksanlık var mı?... Hatırımda kalmadı. Daha buna benzer acaip bir sürü sualler…

Tosya’da tetkike değer mevzulardan birisi de “Bedesten”dir. Çok eski zamanlardan kalma, her tarafı kalın taş duvarla kaplı olan bedesteni çarşının ortasında bulunuyor. Bedestenin demirden bir de kapısı ve ihtiyar da bir bekçisi var. Yazın bağlara giden her Tosyalı evinde kıymetli eşyasını bir sandığa yerleştirerek getiriyor. Bedestenin bekçisine teslim ediyor. Ellerinde fazla ziynet eşyası olanlar, mağazalarında fazla malları olanları olan tüccarlar hep bütün mallarını getirip bedestene koyuyorlar. Hem de sandıkları kilitlemeye bile lüzum görmüyorlar.

Buraya bırakılan eşya uzun seneler kalabiliyor. Hatta sahipleri ölmüş, kimin olduğu belli olmayan 50-60 senelik eşya varmış. Bedestenin demir kapısının Nuh zamanından kalma iki büyük demir kilidi var. Akşam bekçi, her iki kilitle kapıyı sıkıca kapadıktan sonra anahtarın birini hiç kimsenin haberi olmadan usulca bir tüccara teslim ediyor. Ve oradan uzaklaşıp gidiyor.

Sabahleyin kapıyı açacağı zaman akşam bıraktığı yerden anahtarın birini alıyor. Esasen ikinci kilidin anahtarı kendisinde… Kapıyı açıyor. Kapı açılırken siftah parası vermek icap ediyor. Bu suretle bedesten bir hırsız tehlikesinden masun kalıyor. Bir tüccara bırakılan anahtar, ikinci gün başka birine, öbür gün bir başkasına veriliyor. Bu suretle ikinci anahtarın kimde kaldığı belli olmuyor.

Talat Mümtaz

9 Ekim 1930 – Vakit Gazetesi


Delidevrez Çayı Mutlaka Islah Edilmelidir.

“Tosya”nın bir ihtiyacı “Delidevrez” Çayı Mutlaka Islah Edilmelidir. Tosya (Hususi) – Tosya’nın en hayati, fakat çok müşkül; en kazançlı...